• sözlük
  • dictionary
  • wörterbuch
  • çeviri
Genel Arama
Çeviri
Eski Arayüz
Web Arama
KELİME
     

Google Translate
KELİME
     
Dil Seçimi
»
|

Osmanlıca » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
BASAR (C.: Ebsâr) Görme duygusu. * Kalble hissetme. Kalb gözü. * Gözün görmesi. * İdrak. Fikir. * İlm-i Kelâm'da: Kendi şânına lâyık bir vecih ile Cenab-ı Hakk'ın "görme sıfatı"dır. Kâinatta hiçbir şey O'nun görmesinden hâriçte kalamaz.
BERK-İ BASAR Gözün şimşek çakması. * Birdenbire tepesinde çakan şimşekten mâruz olduğu dehşet ve şiddet hâlinden mecaz olarak, ansızın başına gelen mühlik hâdisenin şiddetli âlâm ve ıztırabıyla dehşet ve hayret içinde duyulan keskin intibahı ifade eder. (E.T.)
GALAT-I BASAR Görme duyusunun yanılması. (Meselâ: Su içine batırılmış olan bir çubuğun, kırılmış gibi görünmesi.)
GITA-YI BASAR Göz perdesi.
HADİD-ÜL BASAR Gözü keskin.
HİDDET-İ BASAR Görüş keskinliği.
KASIR-ÜL BASAR Görüşü kısa. * Kısa görüşlü, dar düşünceli.
KASÎR-ÜL BASAR Dar görüşlü, basireti kısa. * Miyop.
LEMH-İ BASAR (Lemhat-ül basar) Göz atma. Bakma. Çabuk bir bakış. * Çok az bir zaman.
LEMHA-İ BASAR Pek az bir zaman. Göz açıp kapayıncaya kadar geçen zaman.
MEDE-L-BASAR Gözün görebildiği kadar.