Osmanlıca » Türkçe |
Yukarı |
IHTİRA' |
Vücud vermek, icad. |
|
|
İHTİRA' |
Evvelce keşfolunmamış, bilinmeyen bir şeyi keşfetmek. İcad etmek. * Edb: Hiç kimse tarafından
kullanılmamış tabirler ve mazmunlar kullanma. (Bak: Delil-i ihtira', İbda') |
|
|
Osmanlıca » Türkçe İlişkili Sonuçlar |
Yukarı |
DELİL-İ İHTİRA' |
Cenab-ı Hakk'ın yeniden icad ederek yarattığı şeylerden meydana gelen, kendi zâtına mahsus delil. Buna
misâl olarak birini zikredebiliriz:(Cenâb-ı Hak hususi eserlerine menşe ve kendisine lâyık kemâlâtına me'haz
olmak üzere her ferde ve her nev'e has ve müstakil bir vücud vermiştir. Ezel cihetine sonsuz olarak uzanıp
giden, hiçbir nev' yoktur. Çünkü bütün enva'; imkândan vücub dâiresine çıkmamışlardır. Ve teselsülün de
bâtıl olduğu meydandadır. Ve âlemde görünen şu tegayyür ve tebeddül ile bir kısım eşyanın hudusu, yani,
yeni vücuda geldiği de göz ile görünüyor. Bir kısmının da hudusu zaruret-i akliye ile sabittir. Demek, hiçbir
şeyin ezeliyyeti cihetine gidilemez.Ve keza, ilm-ül hayvanat ve ilm-ün nebatatta isbat edildiği gibi, envâın
sayısı iki yüz bine bâliğdir. Bu nev'ler için birer âdem ve birer evvel baba lâzımdır. Bu evvel babaların ve
âdemlerin dâire-i vücubda olmayıp ancak mümkinattan olduklarına nazaran behemehâl, vasıtasız, kudret-i
İlâhiyyeden vücuda geldikleri zaruridir. Çünkü, bu nev'lerin teselsülü, yani, sonsuz uzanıp gitmeleri bâtıldır. Ve
bazı nev'lerin başka nev'lerden husule gelmeleri tevehhümü de bâtıldır. Çünkü, iki nev'den doğan nev,
alelekser ya akimdir veya nesli inkıtaa uğrar. Tenâsül ile bir silsilenin başı olamaz.Hülâsa: Beşeriyet ve sâir
hayvanatın teşkil ettikleri silsilelerin mebdei en başta bir babada kesildiği gibi, en nihayeti de son bir oğulda
kesilip bitecektir. İ.İ.) |
|
İHTİRA'-KERDE |
f. Eşine rastlanmayan keşif. * Yaratılmamış olmak. |
|
|
|