Osmanlıca » Türkçe  |
Yukarı  |
KÜRE-İ ARZ |
Dünya. (Yuvarlak olduğundan dolayı bu isim verilmiştir.)(Küre-i arz, küçüklüğüyle beraber semâvata karşı
gelebilir. Çünki nasılki "Dâimi bir çeşme, varidatsız büyük bir gölden daha büyük" denilebilir. Hem, bir ölçek
ile bir şey ölçerek başka yere nakledilen ve onun elinden geçmiş ve ona girmiş çıkmış bir mahsulâtla, zâhiren
binler def'a ölçekten büyük ve dağ gibi bir cisimle o ölçek muvâzeneye çıkabilir. Aynen öyle de: Küre-i arz,
Cenâb-ı Hak onu san'atına bir meşher ve icadına bir mahşer ve hikmetine medar ve kudretine mazhar ve
rahmetine mezher ve Cennetine mezraa ve hadsiz kâinata ve mahlukat âlemlerine ölçek ve mâzi denizlerine
ve gayb âlemine akacak bir çeşme hükmünde icad etmiş. Her sene kat kat ve katmerli yüzbin tarzda,
masnuattan dokunmuş gömleklerini değiştirdiği ve çok def'a dolup mâziye boşaltarak gayb âlemine döktüğü
bütün o müteceddid âlemleri ve arzın müteaddit gömleklerini nazara al; yani bütün mazisini hazır farzet; sonra
yeknesak ve bir derece basit semavata karşı muvazene et. Göreceksin ki: Arz, ziyade gelmezse, noksan da
kalmaz. İşte $ sırrını anla. S.) |
|
|
|
Osmanlıca » Türkçe İlişkili Sonuçlar |
Yukarı  |
KÛRE |
f. Demirci ocağı. Kuyumcu ocağı. * Küre. |
|
KÜRE |
(Kürre yanlıştır) Yuvarlak cisim. * Şeklin sathındaki bütün noktalar merkeze aynı uzaklıktadır. Dünya da
yuvarlak olduğundan "Küre-i arz" denilmiştir. "Küre-i zemin" de denir. |
|
KÜRE |
f. Toprak ocak. Mâdenci ocağı. |
|
KÜRE-İ AYN |
Tıb: Göz yuvarlağı. |
|
KÜRE-İ HÂK |
Yeryüzü. * Zemin yüzü. |
|
KÜRE-İ HAVA |
Dünyayı kaplayan hava tabakası. Atmosfer. |
|
KÜRE-İ KAMER |
Ay. |
|
KÜRE-İ ZEMİN |
Dünya, küre-i arz. |
|
|
|