Ottoman » Turkish  |
Top  |
VAHÎD |
Yalnız, tek. * Hz. Peygamber'in de (A.S.M.) bir ismidir. Benzeri bulunmayan, hiçbir mahlukla müsavi olmayan
ve tek olan (meâlindedir). |
|
|
VÂHİD |
Bir, tek, biricik. Eşi, benzeri, cüz'ü, parçası olmayan Allah (C.C.) Ferid. |
|
|
Ottoman » Turkish Indirect results |
Top  |
AN-I VÂHİD |
Aniden, birdenbire, bir an. |
|
AYN-İ VÂHİD |
Tek gözlü. |
|
HABER-İ VÂHİD |
Bir sahabeden, bir kişiden veya bir koldan gelen sahih hadis. (Bak: Mütevatir) |
|
LAFZ-I VÂHİD |
Tek söz. |
|
MASNU-U VÂHİD |
Cenab-ı Hakk'ın (C.C.) (bir tek olan) san'at eseri. |
|
NESAK-I VÂHİD |
Tek şekilde, tek tarzda, tek biçimde. |
|
VAHÎD-ÜD DEHR |
(Vahîd-üz zaman) Zamanın, devrin eşi bulunmaz tek insanı. |
|
VÂHİD-İ İ'TİBARÎ |
Hakikatta olmayıp varlığı farazî olarak kabul edilen bir şey. Varlığına itibar edilen şey. (Ağırlık için kilo,
uzunluk için metre bir vâhid-i itibarîdir.) |
|
VÂHİD-İ KIYASÎ |
Bir şeyin miktarını ve sair hususiyetlerini ölçmek için kendi cinsinden değişmez olarak tayin edilen parça
veya miktar. Meselâ: Uzunluğun "vâhid-i kıyasîsi" metredir. Hava tazyiklerinin ve sıcaklıklarınınki de
derecedir. |
|
|
|