A'MAK-I ZEMİN |
Zeminin derinlikleri. |
|
CÜNBİŞ-İ ZEMİN |
Deprem, zelzele, yer sarsıntısı. |
|
GÜL-İ ZEMİN |
Meşveret meclisi. |
|
HALİFE-İ RUY-İ ZEMİN |
Yeryüzünün halifesi mânâsına gelen bu tabir, Yavuz Sultan Selim Han'dan sonra Osmanlı Padişahları
hakkında kullanılmıştır. |
|
KÜRE-İ ZEMİN |
Dünya, küre-i arz. |
|
NÂF-I ZEMİN |
Zeminin ortası. Mekke-i Mükerreme. |
|
NAT'-I ZEMİN |
Yer yüzü. Sath-ı Arz. |
|
SECDE-BER-ZEMİN-İ HAYRET VE MUHABBE |
Hayret ve muhabbetle yere secde etmek. |
|
ZÂNÛ-BE-ZEMİN |
f. Diz çökerek, dizini yere koyarak. |
|
ZEMİN |
Kötürüm kimse. |
|
ZEMİN |
f. Yer. Yeryüzü.* Meydan. Satıh. * Tarz. Eda. *Mevzu. |
|
ZEMİN Ü ZAMAN |
Vakit ve yer. * Münasebet. Mevzuya veya mes'eleye olan uygunluk, hâl, vaziyet. |
|
ZEMİN-BUS |
(Saygı ve hürmetten dolayı) yeri öpme. |
|
ZEMİN-DÂR |
(C: Zemindârân) f. Hâkim. Vâli. |
|
ZEMİN-İ ŞURE |
Çorak yer. |
|
ZEMİN-KUB |
f. İkide bir ayağını yere vuran çengi, rakkase. * Yer tepici olan at, deve, katır ve benzeri hayvanlar. |
|
ZİR-İ ZEMİN |
Yeraltı. |
|