• sözlük
  • dictionary
  • wörterbuch
  • çeviri
Genel Arama
Çeviri
Eski Arayüz
Web Arama
KELİME
     

Google Translate
KELİME
     
Dil Seçimi
»
|

Türkçe » Türkçe Yukarı
çekmek Bir şeyi tutup kendine veya başka bir yöne dogru yürütmek * (taşit için) Birakmak, koymak * Germek * Içine almak * Bir yerden başka bir yere taşimak * Bir amaçla ortadan kaldirmak * Solukla içine almak * Üzerinde bulunan bir silâha saldırmak için davranmak * Atmak, vurmak * (bir kimseyi veya bir şeyi) Geri almak * (güç durumlara) Ugramak, dayanmak, katlanmak * Yüklenmek, üzerine almak, etkisi altinda bulunmak * (tartida) Agirligi olmak * Döşemek * Herhangi bir engel kurmak * (ad çekme, niyet, piyango için) Şans denemek amaciyla hazirlanmiş kâgitlardan birini almak * Imbik yardimi ile elde etmek * Çizgi durumunda uzatmak * Tipkisini yazmak veya çizmek * (şişe, vantuz, sülük vb. için) Tedavi amaciyla uygulamak * Bir yerden bir şeyi yukari dogru almak * Görüntüyü bir aletle özel bir nesne üzerinde tespit etmek * Taşima gücü olmak * Ögütmek * (protesto, poliçe, çek gibi şeyler için) Düzenleyip yürürlüge koymak * (dikkat, ilgi vb. için) Üzerine toplamak * Hoşa gitmek, sarmak * Kaçan ilmeği örmek * Masrafını karşılamak * Bir duyguyu içinde yaşatmak * İçki içmek * Yürütmek, sürmek * (bir kimse) Ailesinden birine herhangi bir bakimdan benzemek * (bir şeyin iç yüzünü anlamak amaciyla) Sikiştirmak * Herhangi bir anlama almak * Örtmek, giymek * Dişi hayvani çiftleşmek için erkegin yanina götürmek * (yol, ay için) Sürmek * Daralıp kısalmak * Söylemek * Asmak * (boya, badana vb.) Sürmek * Yollamak * (bir şeyi) Emip dişariya çikarmak