İngilizce » Türkçe  |
İlişkili Sonuçlar  |
Yukarı  |
infamous |
{'ınfəməs}
- {A} adı çıkmış, kötü şöhretli, rezil, kepaze, berbat, utanç verici, yüz kızartıcı, yüz kızartıcı suç işlemiş
|
|
|
infamous |
s. 1. adı kötüye çıkmış, (kötü bir şeyden dolayı) meşhur. 2. rezil. 3. ayıp, çok çirkin. |
|
infamous |
s. adı kötüye çıkmış; rezil, kepaze; ayıp, çok çirkin. infamously
z. rezaletle, rezilcesine. infamousness
i. rezillik. |
|
infamous |
in.fa.mous
în'fımıs
Sıfat
* adı kötüye çıkmış.
* rezil.
* ayıp, çok çirkin. |
|
infamous |
adı kötüye çıkmış; rezil, kepaze; ayıp, çok çirkin |
|
|
İngilizce » İngilizce  |
İlişkili Sonuçlar  |
Yukarı  |
Infamous |
Of very bad report; having a reputation of the worst kind; held in abhorrence; guilty of something that exposes to infamy; base; notoriously vile; detestable; as, an infamous traitor; an infamous perjurer. |
a. |
Infamous |
Causing or producing infamy; deserving detestation; scandalous to the last degree; as, an infamous act; infamous vices; infamous corruption. |
a. |
Infamous |
Branded with infamy by conviction of a crime; as, at common law, an infamous person can not be a witness. |
a. |
Infamous |
Having a bad name as being the place where an odious crime was committed, or as being associated with something detestable; hence, unlucky; perilous; dangerous. |
a. |
|
İngilizce » Rusça  |
İlişkili Sonuçlar  |
Yukarı  |
infamous |
{'ınfəməs}
- {A} слава: пользующийся дурной славой, позорный, постыдный, низкий, бесчестный, скверный, пакостный, лишенный гражданских прав вследствие совершенного преступления
|
|
|
İngilizce » Almanca  |
İlişkili Sonuçlar  |
Yukarı  |
infamous |
{'ınfəməs}
- {A} berüchtigt, berühmt-berüchtigt, verrufen, niederträchtig, gemein, ruchlos, infam, schändlich
|
|
|
Sonuclarinin bu ekranda cikmasini istemediginiz dilleri kaldirabilirsiniz. Bunu yapmak icin Ayarlar bölümümüzü ziyaret ediniz! (Dikkat! Aradığınız kelimenin sonucunu göremeyişiniz o dili devre dışı bıraktığınızdan dolayı olabilir. Tekrar etkinleştirmek için Ayarlar'a gidiniz.)
|