• sözlük
  • dictionary
  • wörterbuch
  • çeviri
Genel Arama
Çeviri
Eski Arayüz
Web Arama
KELİME
     

Google Translate
KELİME
     
Dil Seçimi
»
|

İngilizce » Türkçe Yukarı
benefit Dinle! {'benəfıt}
  • {N} yarar, fayda, çıkar, hak, menfaat, avantaj, kâr, kazanç, ayrıcalık, yardım parası, yardım toplama faaliyeti
  • {V} yararı dokunmak, yaramak, faydası olmak, yararlanmak
benefit i.

f. fayda, kar, yarar, menfaat; menfaat için tertiplenen eğlence veya gösteri; hak, imtiyaz, yetki;

f. hayır işlemek, iyiliği dokunmak; istifade etmek, yararlanmak. benefit of clergy eskiden ruhban sınıfına tanınan dokunulmazlık imtiyazı.
benefit i. yarar, fayda.

f. -in yararına olmak, -e yararlı olmak, -e yararı dokunmak; from -den yararlanmak, -den faydalanmak, -den istifade etmek: This change will benefit you. Bu değişiklik sana iyi gelecek. This would benefit by the addition of some salt. Buna biraz tuz eklenirse iyi olur. We have greatly benefited from your advice. Nasihatinizden çok istifade ettik.
benefit v.yararlan:n.yarar
benefit ben.e.fit ben'ıfît İsim * yarar, fayda. Fiil * -in yararına olmak, -e yararlı olmak, -e yararı dokunmak; {from} -den yararlanmak, -den faydalanmak, -den istifade etmek: This change will benefit you. Bu değişiklik sana iyi gelecek. This would benefit by the addition of some salt. Buna biraz tuz eklenirse iyi olur. We have greatly benefited from your advice. Nasihatinizden çok istifade ettik.

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
accident benefit
  • {N} kaza tazminatı
for the benefit of
  • {ADV} yararına
give smb. the benefit of
  • {V} yararlandırmak
child benefit
  • {N} çocuk yardımı
death benefit
  • {N} ölüm yardımı
disability benefit
  • {N} maluliyet tazminatı
sick benefit {'sık,benəfıt}
  • {N} hastalık parası
unemployment benefit
  • {N} işsizlik parası
be for the benefit of -in yararına olmak: This concert´s for the benefit of Darüşşafaka. Bu konser Darüşşafaka´nın yararına.
benefit concert yardım amacıyla düzenlenen konser.
fringe benefit (sosyal sigorta, emeklilik sigortası gibi) işçiye ücreti dışında sağlanan herhangi bir şey.
give s.o. the benefit of the doubt k. dili birinin kötü/olumsuz bir şey yapmadığını farzetmek.
give s.t. the benefit of the doubt k. dili bir şeyin kötü/olumsuz bir sonuç vermediğini farzetmek.
be for the benefit of * -in yararına olmak: This concert's for the benefit of Darüşşafaka. Bu konser Darüşşafaka'nın yararına.
benefit concert * yardım amacıyla düzenlenen konser.
fringe benefit * (sosyal sigorta, emeklilik sigortası gibi) işçiye ücreti dışında sağlanan herhangi bir şey.
give someone the benefit of the dou Konuşma dili * birinin kötü/olumsuz bir şey yapmadığını farzetmek.
give something the benefit of the d Konuşma dili * bir şeyin kötü/olumsuz bir sonuç vermediğini farzetmek.
benefit of clergy kilisenin resmi onayı
cost benefit analysis fiyat kazanç analizi