beyaz >> İngilizce <> Türkçe, İngilizce Sözlük, İngilizce Türkçe Sözlük, İngilizce Türkçe Çeviri, Online İngilizce Sözlük

Genel Arama

Çeviri

Eski Arayüz

Web Arama

Çeviri Kısayolları:

Google Translate

Türkçe » İngilizce

Yukarı

beyaz	{A} white, hoar {N} white part, heroin, white {PREF} leuco-, leuko-

beyaz	1. white. 2. white spot. 3. fair-skinned. 4. clean copy. 5. blank paper. 6. print. regular (typeface) (as distinguished from boldface and italic); lightface. 7. slang heroin. beyazın adı var, esmerin tadı. proverb Blondes have the name but brunettes have the attraction. beyaz ciro com. blank endorsement. beyaza çekmek/ beyaz etmek /ı/ to make a clean copy (of). beyaza çıkarmak /ı/ to clear (from accusation). beyaz eşya white goods, household appliances. beyaz iş simple white embroidery. beyaz kadın ticareti white slave trade. beyaz oy a vote in favor, aye. B beyaz Rus 1. (a) Belarussian, (a) Byelorussian. 2. hist. (a) White Russian. 3. Belarussian, Byelorussian (person). 4. hist. White Russian (person). B beyaz Rusça 1. Belarussian, Byelorussian, the Belarussian language. 2. (speaking, writing) in Belarussian, Belarussian. 3. Belarussian (speech, writing); spoken in Belarussian; written in Belarussian. B beyaz Rusya 1. Belarus, Byelorussia. 2. hist. White Russia. B beyaz Saray the White House. beyaz zehir hard drug.
beyaz	* white. * white spot. * fair-skinned. * clean copy. * blank paper. matbaacılık * regular (typeface) [(as distinguished from boldface and italic);] lightface.
beyaz	white
beyaz	white

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar

Yukarı

1. kirli beyaz.

Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar

Yukarı

alplere özgü beyaz çiçek	{N} edelweiss
beyaz Protestan Amerikalı	{ABBR} WASP
beyaz balık	{N} whitefish	zool.
başında beyaz tüyler bulunan yaban ördeği	{N} baldpate
beyaz adam	{N} white man, man
beyaz adam (kötü)	{N} whitey
beyaz at	{N} white horse
beyaz ayı	{N} sea bear
beyaz başlıklı kuş	{N} whitecap
beyaz bayrak	{N} truce: flag of truce
beyaz boya	{N} whitewash
beyaz boyunlu güvercin	{N} culver
beyaz çamaşırlar	{N} white goods
beyaz dizi	{N} soap opera
beyaz eşya	{N} white goods
beyaz et	{N} white meat
beyaz fakir halk	{N} white trash
beyaz fil	{N} elephant: white elephant
beyaz gerdanlı zerdeva	{N} pine marten
beyaz ırk	{N} race: the white race