İngilizce » Türkçe  |
Yukarı  |
brush |
{brʌʃ}
- {N} fırça, fırça darbesi, ressam, fırçalama, hafif dokunuş, çatışma, kuyruk (tilki)
- {V} fırçalamak, süpürmek, sürtünmek, değmek, sıyırmak
|
|
|
brush |
i.
f. fırça; fırçalama: çok tüylü kuyruk, özellikle tilki kuyruğu: kısa bir temas veya karşılaşma; müfreze çarpışması; elek. fırça;
f. fırçalamak; süpürmek; hafifçe dokunmak, değinmek; aceleyle ve telâş1a hareket etmek. brush aside brush away bir kenara itmek, bertaraf etmek. brush off başından atmak, savmak; tozunu almak. brush up tazelemek. |
|
brush |
i. çalıllk, fundalık: çalı çırpı; yer yer meskun olan ormanlık bölge. brushwood
i. çalı çırpı; sık çalılık, fundalık. |
|
brush |
i. çalılık, fundalık. |
|
brush |
i. fırça.
f. 1. fırçalamak. 2. hafifçe dokunmak, değinmek. |
|
|
İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar |
Yukarı  |
scrubbing brush |
{'skrʌbıŋbrʌʃ}
- {N} fırça: temizlik fırçası, fırça: ovma fırçası
|
|
brush away |
- {V} dikkat: dikkate almamak
|
|
brush off |
- {V} başından atmak, savmak, dikkat: dikkate almamak
|
|
brush up |
|
|
dandy brush |
{'dændıbrʌʃ}
|
|
fox-brush |
{'fɒksbrʌʃ}
|
|
nail brush |
{'neıl,brʌʃ}
|
|
shaving brush |
{'ʃeıvıŋbrʌʃ}
|
|
tar-brush |
{'tɑ:r,brʌʃ}
|
|
wire brush |
|
|
brush against |
-e sürtünmek. |
|
brush aside |
önemsememek, aldırmamak. |
|
brush off |
1. başından atmak, savmak. 2. tozunu almak. |
|
brush up |
İng. (bilgiyi) tazelemek. |
|
brush up on |
(bilgiyi) tazelemek. |
|
get the brush off |
k. dili (from) soğuk bir davranışla/sözle kovulmak; soğuk bir karşılık görmek: I got the brush off from her. Bana soğuk davrandı. |
|
hair brush |
1. saç firçasi. |
|
nail brush |
tırnak fırçası. |
|
scrub brush |
tahta fırçası. |
|
scrub brush |
tahta fırçası. |
|
|
|