İngilizce » Türkçe |
Yukarı |
conduct |
{kən'dʌkt}
- {V} idare etmek, yönlendirmek, rehberlik etmek, yönetmek, iletmek, geçirmek
|
|
|
conduct |
{'kɒndəkt}
- {N} hareket, davranış, yönetim, idare, gidiş
|
|
conduct |
f. 1. yürütmek; yönetmek, idare etmek: You´ve conducted this siege well. Bu kuşatmayı çok iyi yürüttünüz. You can´t conduct such experiments here. Burada böyle denemeler yapamazsınız. They conduct a college. Bir koleji yönetiyorlar. Who´s going to conduct the orchestra? Orkestrayı kim yönetecek? 2. rehberlik etmek. 3. (sesi/elektriği) iletmek. |
|
conduct |
i. 1. davranış, tavır, hareket. 2. yönetim, idare. |
|
conduct |
f. davranmak; idare etmek, yürütmek; orkestra idare etmek; refakat etmek, yol göstermek, önderlik etmek; (fiz). nakletmek, geçirmek, iletmek. conduct oneself davranmak. |
|
|
İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar |
Yukarı |
conduct oneself |
- {V} davranmak, kendini idare etmek
|
|
conduct sheet |
|
|
conduct one's own defense |
|
|
disorderly conduct |
- {N} ahlâka aykırı davranış
|
|
improper conduct |
|
|
safe conduct |
{,seıf'kɒndəkt}
|
|
conduct o.s. |
(belirli bir şekilde) davranmak: He conducted himself well at the party. Partide iyi davrandı. |
|
disorderly conduct |
huk. başkalarının huzurunu kaçıran davranış. |
|
safe-conduct |
i. ask. yasak bölge izin belgesi. |
|
safe-conduct |
i. ask. yasak bölge izin belgesi. |
|
conduct oneself |
* (belirli bir şekilde) davranmak:
He conducted himself well at the party.
Partide iyi davrandı. |
|
disorderly conduct |
Hukuk
* başkalarının huzurunu kaçıran davranış. |
|
conduct one's own defense |
kendini savunmak |
i. |
conduct oneself |
davranmak, kendini idare etmek |
|
conduct sheet |
adli sicil kaydı |
|
disorderly conduct |
ahlâka aykırı davranış |
|
improper conduct |
uygunsuz davranış |
i. |
safe conduct |
geçiş izni |
|
|
|