• sözlük
  • dictionary
  • wörterbuch
  • çeviri
Genel Arama
Çeviri
Eski Arayüz
Web Arama
KELİME
     

Google Translate
KELİME
     
Dil Seçimi
»
|

İngilizce » Türkçe Yukarı
dock Dinle! {dɒk}
  • {N} dok, gemi havuzu, tersane, rıhtım, yük rampası, kesinti, kuyruğun kemikli kısmı, kısa kesilmiş kuyruk, eyer kuskunu, sanık yeri (mahkemede), karabuğday benzeri bir ot
  • {V} doka çekmek, uzayda başka gemiye kenetlemek, rıhtıma yanaşmak, uzayda kenetlenmek, kuyruğunu kısaltmak, kesmek, kısaltmak, azaltmak
dock f.
1. (kuyruğunu) kısaltmak, kesmek.
2. (ücretten) kesmek.
dock i.
1. iskele, rıhtım.
2. havuz, gemi havuzu, dok.
3. huk. sanık yeri.

f.
1. rıhtıma yanaşmak.
2. havuza çekmek; havuza girmek.
dock i.

f. (zool). hayvan kuyruğunun etli kısmı;

f. kuyruğunu kesmek; ücret, indirmek.
dock i. mahkemede sanık yeri.

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
be in the dock
  • {N} sanık olmak
graving dock {'greıvıŋdɒk}
  • {N} yer: kalafat yeri, havuz: kuru havuz
put in the dock
  • {N} suçlamak, töhmet altında bırakmak
Where is the dock?
  • {PHR} dok: Dok nerede?
dock dues {'dɒk,du:z}
  • {N} dok ücreti, rıhtım ücreti
dock worker {'dɒk,wɜ:rkər}
  • {N} liman işçisi, tersane işçisi
scene dock {'si:ndɒk}
  • {N} dekor ambarı
wet dock
  • {N} dok, yüzer havuz
Dock Change Yuva Değişikliği
dry dock den. kuru havuz.
floating dock yüzer havuz.
patience dock bot. labada.
dry dock Denizcilikle ilgili * kuru havuz.
floating dock * yüzer havuz.
patience dock botany * labada.
dry dock kuru havuz
graving dock kalafat havuzu
dry dock kuru havuz
dry dock caisson kuru havuz kapağı
Dock Aux Dok Eklentisi