İngilizce » Türkçe  |
Yukarı  |
drain |
{dreın}
- {N} pis su borusu, boru, kanal, lağım, kanalizasyon, dışa akma, dışa boşalma, masraf, mali yük
- {V} suyunu çekmek, kurutmak, akıtmak, boşaltmak, süzmek, süzülmek, akmak, tüketmek, yarayı temizlemek, pansuman yapmak, suyu çekilmek
|
|
|
drain |
i. suyunu çekme veya akıtma; hendek, lağım, kanalizasyon, kanal, mecra; (tıb). iltihaplı yerden cerahat çeken tüp veya fitil. drainboard
i. yıkanmış bulaşıkların süzüldüğü oluklu kısım. drainpipe
i. suyu dışarıya akıtan boru, oluk. go down the drain değerini kaybetmek, boşa gitmek. a drain on the resources bütçeye yük olan bir şey. |
|
drain |
f. Iağım veya hendek ile suyu akıtmak; bir yerin suyunu tamamıyle çekmek; kurutmak (bataklık), akaçlamak, drenaj yapmak; içip bitirmek, tüketmek; süzmek; (tıb). iltihaplı yaradan cerahati çekmek; süzülmek, suyu süzülmek. |
|
drain |
f. 1. akıtmak, süzmek; akmak, süzülmek. 2. suyunu çekmek, kurutmak; akaçlamak, drenaj yapmak. 3. bitirmek, tüketmek.
i. 1. suyunu çekme/akıtma. 2. lağım, kanalizasyon; kanal. |
|
drain |
akaçlamak |
|
|
İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar |
Yukarı  |
brain drain |
{'breındreın}
|
|
down the drain |
- {ID} boşa, boşa giden, heba olan
|
|
foreign drain |
|
|
go down the drain |
|
|
pour down the drain |
- {ID} boşa harcamak, çarçur etmek
|
|
drain away |
{'dreınə,weı}
- {V} akıtmak, boşaltmak, akmak, boşalmak, suyunu çekmek, tükenmek
|
|
drain cock |
|
|
drain off |
- {V} akıtmak, boşaltmak, akmak, boşalmak
|
|
drain on the purse |
|
|
drain opener |
|
|
drain out |
- {V} suyunu boşaltmak (kayık)
|
|
drain pipe |
{'dreın,paıp}
- {N} lağım borusu, pis su borusu
|
|
drain-pipe |
{'dreın,paıp}
|
|
drain-pipe trousers |
|
|
drain to the dregs |
- {V} son damlasına kadar içmek
|
|
gully drain |
- {N} suyolu, oluk, kanalizasyon, çukur
|
|
gully drain hole |
- {N} lâğım ağzı, kanal ağzı
|
|
a drain on the resources |
bütçeye yük olan şey. |
|
brain drain |
beyin göçü |
|
drain, to |
akaçlamak |
|
|
|