• sözlük
  • dictionary
  • wörterbuch
  • çeviri
Genel Arama
Çeviri
Eski Arayüz
Web Arama
KELİME
     

Google Translate
KELİME
     
Dil Seçimi
»
|

İngilizce » Türkçe Yukarı
drain Dinle! {dreın}
  • {N} pis su borusu, boru, kanal, lağım, kanalizasyon, dışa akma, dışa boşalma, masraf, mali yük
  • {V} suyunu çekmek, kurutmak, akıtmak, boşaltmak, süzmek, süzülmek, akmak, tüketmek, yarayı temizlemek, pansuman yapmak, suyu çekilmek
drain i. suyunu çekme veya akıtma; hendek, lağım, kanalizasyon, kanal, mecra; (tıb). iltihaplı yerden cerahat çeken tüp veya fitil. drainboard

i. yıkanmış bulaşıkların süzüldüğü oluklu kısım. drainpipe

i. suyu dışarıya akıtan boru, oluk. go down the drain değerini kaybetmek, boşa gitmek. a drain on the resources bütçeye yük olan bir şey.
drain f. Iağım veya hendek ile suyu akıtmak; bir yerin suyunu tamamıyle çekmek; kurutmak (bataklık), akaçlamak, drenaj yapmak; içip bitirmek, tüketmek; süzmek; (tıb). iltihaplı yaradan cerahati çekmek; süzülmek, suyu süzülmek.
drain f.
1. akıtmak, süzmek; akmak, süzülmek.
2. suyunu çekmek, kurutmak; akaçlamak, drenaj yapmak.
3. bitirmek, tüketmek.

i.
1. suyunu çekme/akıtma.
2. lağım, kanalizasyon; kanal.
drain akaçlamak

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
brain drain {'breındreın}
  • {N} beyin göçü
down the drain
  • {ID} boşa, boşa giden, heba olan
foreign drain
  • {N} yurt dışına akış
go down the drain
  • {ID} boşa gitmek
pour down the drain
  • {ID} boşa harcamak, çarçur etmek
drain away {'dreınə,weı}
  • {V} akıtmak, boşaltmak, akmak, boşalmak, suyunu çekmek, tükenmek
drain cock
  • {N} boşaltma musluğu
drain off
  • {V} akıtmak, boşaltmak, akmak, boşalmak
drain on the purse
  • {N} keseye yük, masraf
drain opener
  • {N} lavabo açıcı
drain out
  • {V} suyunu boşaltmak (kayık)
drain pipe {'dreın,paıp}
  • {N} lağım borusu, pis su borusu
drain-pipe {'dreın,paıp}
  • {N} boşaltma borusu
drain-pipe trousers
  • {N} daracık pantalon
drain to the dregs
  • {V} son damlasına kadar içmek
gully drain
  • {N} suyolu, oluk, kanalizasyon, çukur
gully drain hole
  • {N} lâğım ağzı, kanal ağzı
a drain on the resources bütçeye yük olan şey.
brain drain beyin göçü
drain, to akaçlamak