İngilizce » Türkçe |
Yukarı |
earliest |
{'ɜ:rlıəst}
|
|
|
earliest |
1. (s)., (z). erken; eski; ilk, ilkel; (z). vakitsiz, vaktinden evvel. early bird erken kalkan, sabahçı. The early bird gets the worm Erken davranan istediğini elde eder. early riser erken kalkan kimse .at an early age çocukken.at your early conven. 2. en erken. |
|
earliest |
en erken |
|
earliest |
en erken, en eski |
s. |
|
İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar |
Yukarı |
at the earliest |
- {ADV} en erken, en kısa zamanda
|
|
at the earliest |
en erken, en kısa zamanda |
|
|
|