İngilizce » Türkçe  |
Yukarı  |
electric |
{ı'lektrık}
- {A} elektrik, elektro, elektrikli, heyecan verici, gerilimli
|
|
|
electric |
s. 1. elektrikle ilgili. 2. elektrikli. |
|
electric |
s. elektrikle ilgili, elektrikli, elektriki, elektriksel; heyecan veya ürperme veren. electric blue çelik mavisi. electric chair elektrikli sandalye. electric eel Güney Amerika nehirlerine mahsus elektrik saçan bir çeşit iri yılan balığı, zool. Electrophorus electric eye. ışık değişikliğinde elektrik sinyal veren cihaz. electric guitar elektro gitar. electric light elektrik lâmbası. electric motor elektrik motoru .electric needle cerrahlıkta kesmek ve dağlamak için kullanılan yüksek frekanslı elektrikli iğne. electric organ sesleri elektronik tertibatla meydana gelen org. elektric ray uyuşturan balığı, torpil balığı, zool. Torpedo torpedo. electric shaver elektrikli tıraş makinası. |
|
electric |
e.lec.tric
îlek'trîk
Sıfat, electricity
* elektrikle ilgili.
* elektrikli. |
|
electric |
elektrikle ilgili, elektrikli, elektriki, elektrik |
|
|
İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar |
Yukarı  |
electric blanket |
|
|
electric blue |
|
|
electric chair |
|
|
electric circuit |
|
|
electric eel |
- {N} elektrikli yılanbalığı
|
|
electric guitar |
|
|
electric ray |
- {N} torpilbalığı, uyuşturan balık
|
|
electric razor |
|
|
electric shock |
- {N} elektrik şoku, elektroşok
|
|
electric storm |
- {N} şimşek: şimşekli fırtına
|
|
electric meter |
|
|
Where is the electric meter? |
- {PHR} saat: Elektrik saati nerede?
|
|
electric plant |
- {N} santral: elektrik santralı
|
|
electric shaver |
|
|
I want to buy an electric shaver. |
- {PHR} tıraş: Tıraş makinesi satın almak istiyorum.
|
|
Is there a socket in my room for my electric shaver? |
- {PHR} priz: Odamda tıraş makinem için priz var mı?
|
|
electric switch |
- {N} düğme: elektrik düğmesi
|
|
electric torch |
|
|
electric arc |
elektrik arkı. |
|
electric arc |
fiz. elektrik arkı, elektrik yayı. |
|
|
|