• sözlük
  • dictionary
  • wörterbuch
  • çeviri
Genel Arama
Çeviri
Eski Arayüz
Web Arama
KELİME
     

Google Translate
KELİME
     
Dil Seçimi
»
|

Türkçe » İngilizce Yukarı
erken
  • {A} early, premature, matutinal
  • {ADV} early, beforetime, soon, betimes
erken early.

erken bunama schizophrenia.
erken * early.
erken early
erken premature

Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar Yukarı
Bir gün erken ayrılmak istiyorum.
  • {PHR} leave: I want to leave one day earlier.
daha erken
  • {A} earlier
en erken
  • {A} earliest
  • {ADV} soonest, earliest: at the earliest
Havaalanına ne kadar erken gelmeliyim?
  • {PHR} early: How early must I be at the airport?
erken ateşleme
  • {N} preignition
erken ateşleme yapmak (motor)
  • {V} back-fire
erken ateşleme yapma (motor)
  • {N} back-fire
erken çıkmak
  • {ID} gun: jump the gun
erken doğmak
  • {V} slip, slink
zool.
erken doğmuş
  • {A} premature, abortive
erken doğum
  • {N} premature birth
erken doğum yapmak
  • {V} cast
erken doğurmak
  • {V} slink
zool.
erken gelişme
  • {N} forwardness, precocity, precociousness
erken gelişmiş
  • {A} forward, precocious
erken gelişmişlik
  • {N} precocity, precociousness
erken kalkan
  • {N} riser: early riser
erken kalkmak
  • {V} wake up early, rise early, lark: rise with the lark
erken kullanılma
  • {N} prolepsis
dilb.
erken oluşma
  • {N} prematurity, prematureness