English » Turkish  |
Top  |
explain |
{ık'spleın}
- {V} açıklamak, izah etmek, anlatmak, hesap vermek, açıklama yapmak
|
|
|
explain |
f. anlatmak, açıklamak, izah etmek; açıklamada bulunmak, izahat vermek. |
|
explain |
f. anlatmak, açıklamak, izah etmek, beyan etmek, belirtmek, tasrih etmek,aydınlatmak, tenvir etmek, tarif etmek; açıklamada bulunmak, izahat vermek. explainaway örtbas etmek tevil etmek, sözü çevirmek. explain oneself kendisi hakkında izahat vermek; meramını anlatmak, anlatmak. |
|
Explain |
Açıkla |
|
explain |
ex.plain
îkspleyn'
Fiil
* anlatmak, açıklamak, izah etmek; açıklamada bulunmak, izahat vermek. |
|
|
English » Turkish Indirect results |
Top  |
explain briefly |
- {V} kısa ve öz biçimde açıklamak
|
|
explain away |
- {V} açıklayarak özrünü bildirmek, başka anlam vermek, örtbas etmek
|
|
explain away |
(bahane öne sürerek bir şeyi) mazur/makul göstermek. |
|
explain o.s. |
1. kendisinin ne demek istediğini anlatmak. 2. kendisinin niye öyle davrandığını anlatmak. |
|
explain away |
* (bahane öne sürerek bir şeyi) mazur veya makul göstermek. |
|
explain oneself |
* kendisinin ne demek istediğini anlatmak.
* kendisinin niye öyle davrandığını anlatmak. |
|
Explain Rule |
Kuralı Açıkla |
|
Explain Text |
Açıklama Metni |
|
explain away |
açıklayarak özrünü bildirmek, başka anlam vermek, örtbas etmek |
|
explain briefly |
kısa ve öz biçimde açıklamak |
f. |
|
|