English » Turkish  |
Top  |
grand |
{grænd}
- {A} büyük, ulu, muhteşem, önemli, soylu, asil, ağırbaşlı, ana, baş, genel
- {N} dolar: bin dolar, kuyruklu piyano
|
|
|
grand |
s. 1. muhteşem, görkemli, ihtişamlı. 2. büyük, mühim. 3. k. dili çok güzel, harika.
i. 1. k. dili kuyruklu piyano. 2. argo bin dolar. |
|
grand |
(s.), (i.) büyük, azim, ulu; baş, başIıca; muhteşem, debdebeli, saltanatlı; heybetli, muazzam; fevkalade, enfes; (i.), (müz.) kuyruklu piyano; A.B.D., argo bin dolar. grandaunt (i.) büyük teyze veya hala. Grand Canal Venedikte en büyük kanal. grand daughter (i.) kız torun. grand duke grandük, eski Rusyada çarın oğlu. grandfather, grandpa (i.) büyükbaba, dede. grandfather clock sarkaçlı büyük dolap saati. grand jury (huk.) soruşturma heyeti. grandmother, grandma (i.) anneanne, babaanne, nine. grandnephew (i.) yeğen oğlu. grandniece (i.) yeğen kızı. grand opera opera. grandparent (i.) büyük baba veya anne. grand piano kuyruklu piyano. grandsire (i.) büyük baba. grand slam iskambil bir elde hepsini kazanma. grandson (i.) erkek torun. grand stand (i.) tribün. grand total umumi yekün. grand tour görgü ve bilgilerini artırmak için eski zamanlarda genç İngiliz asilzadelerinin Fransa ve italyanın belli başlı şehirlelerine yaptıkları uzun seyahat, büyük gezi. granduncle (i.) büyük amca. grand vizier sadrazam. in grand style gösterişli, tantanalı, son modaya göre. grandly (z.) muhteşem bir şekilde; gösterişli olarak. grand ness (i.) ihtişam, azamet, büyüklük; gösteriş. |
|
grand |
grand
gränd
Sıfat
* muhteşem, görkemli, ihtişamlı.
* büyük, mühim.
Konuşma Dili
* çok güzel, harika.
İsim
* kuyruklu piyano.
slang
* bin dolar. |
|
grand |
büyük, azim, ulu; baş, başIıca; muhteşem, debdebel |
|
|
English » Turkish Indirect results |
Top  |
baby grand |
- {N} kısa kuyruklu piyano, piyano (küçük)
|
|
concert grand |
|
|
grand- |
|
|
Grand Duke |
|
|
grand jury |
|
|
grand larceny |
|
|
grand master |
{'grænd,mæstər}
- {N} büyük üstat, şampiyon
|
|
Grand National |
- {NPR} Liverpool at yarışı
|
|
grand old man |
|
|
grand old party |
|
|
grand inquisitor |
- {N} engizisyon mahkemesi başkanı
|
|
grand opera |
- {N} ciddi konulu opera, opera
|
|
grand piano |
|
|
Grand Seigneur |
|
|
grand seigneur |
- {N} beylerbeyi, asil beyefendi
|
|
Grand Seignior |
|
|
grand seignior |
- {N} beylerbeyi, asil beyefendi
|
|
grand tour |
|
|
grand vizier |
- {N} sadrazam, veziri azam
|
|
baby grand |
kısa kuyruklu piyano. |
|
|
Turkish » English Indirect results |
Top  |
|
|