• sözlük
  • dictionary
  • wörterbuch
  • çeviri
Genel Arama
Çeviri
Eski Arayüz
Web Arama
KELİME
     

Google Translate
KELİME
     
Dil Seçimi
»
|

İngilizce » Türkçe Yukarı
great-niece
  • {N} kardeş torunu (kız)

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
great agitation
  • {N} heyhey
Great Bear
  • {NPR} Büyükayı [astr.], Büyükayı takımyıldızı [astr.], arabacı: Arabacı takımyıldızı [astr.]
Great Britain
  • {NPR} Britanya: Büyük Britanya, İngiltere, İngiltere, İskoçya, Gal
Great Charter
  • {N} Magna Karta, ferman: büyük ferman (İng.)
be great chums
  • {V} ahbap olmak, yakın arkadaş olmak
be a great contrast to
  • {V} taban tabana zıt olmak, tam tersi olmak
Great Dane
  • {NPR} Danua
a great deal
  • {A} bir hayli, oldukça çok
  • {ADV} çok daha
a great deal of
  • {ADV} epey
with great difficulty
  • {ADV} güç belâ
make a great display
  • {V} gösteriş yapmak, hava atmak
the great divide
  • {N} ölüm
great eater
  • {A} boğazlı
make a great fuss
  • {V} kıyameti koparmak
great Dinle! {greıt}
  • {A} büyük, önemli, ulu, muazzam, ünlü, hevesli, iyi, çok iyi, mükemmel
great! {greıt}
  • {INTRJ} harika!
great- {greıt}
  • {PREF} büyük
that's great!
  • {INTRJ} harika!
the great
  • {N} seçkinler, ileri gelenler
great-grandchild {,greıt'græntʃaıld}
  • {N} torun çocuğu

Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar Yukarı
great grandmother
1. a mother of your grandparent.
2. a mother of your grandparent.
great wall
1. a fortification 1,500 miles long built across northern China in the 3rd century BC; is 1,500 miles long and averages 6 meters in width.