• sözlük
  • dictionary
  • wörterbuch
  • çeviri
New Layout
Text Translation
Old Layout
Web Search
WORD
     

Google Translate
WORD
     
Language selection
»
|

English » Turkish Top
minute Hear! {maı'nu:t}
  • {A} ufacık, minik, önemsiz, ayrıntılı, dakik
minute Hear! {'mınıt}
  • {N} dakika, an
  • {V} tutanak tutmak, zabıt tutmak, saat tutmak
minute s. çok ufak; önemsiz; dakik, çok ince. minutely

z. dikkatle, ihtimamla, inceden inceye. minuteness

i. çok küçük olma.
minute i. dakika; geom. bir derecenin altmışta biri, dakika; an, lahza; çoğ. zabıt, zabıtname, rapor, tutanak. minute book zabıt defteri, tutanak. official minute book kararname defteri. minute hand saat yel kovanı, dakikayı gösteren kol. minute mark dakika işareti; derecenin altmışta birini gösteren işaret (). minute steak çabuk pişen ince biftek. minute wheel saat yelkovanını hareket ettiren çark.
minute f. not veya zabıt tutmak; saat tutmak.

English » Turkish Indirect results Top
How much per minute?
  • {PHR} dakika: Dakika ücreti ne kadar?
per minute
  • {ADV} dakika başına
to the very minute
  • {ADV} dakika: dakikası dakikasına
minute book {'mınıtbʋk}
  • {N} zabıt defteri, tutanak
minute hand {'mınıt,hænd}
  • {N} yelkovan
revs per minute
  • {N} devir sayısı, devir: dakikadaki devir sayısı
revolutions per minute
  • {N} devir sayısı, devir: dakikadaki devir sayısı
up-to-the-minute
  • {A} son haberleri bilen, son gelişmelerden haberdar, son modayı izleyen
It will be about a ten-minute wait.
  • {PHR} bekleme: On dakika beklemeniz gerekebilir.
It's about a five-minute walk.
  • {PHR} yürümek: Yürüyerek beş dakika tutar.
Cheap Time Begin Minute İndirimli Tarife Başlangıç Dakikası
Cheap Time End Minute İndirimli Tarife Son Dakikası
I´ll come in a minute or two. Bir iki dakikaya kadar geleceğim.
minute book tutanak defteri.
Minute(s) Dakika
official minute book kararname defteri.
one hour and one minute bir saat ve bir dakika
one minute bir dakika
Pages per Minute Sayfa/Dakika
Send Time Minute Gönderme Dakikası