• sözlük
  • dictionary
  • wörterbuch
  • çeviri
Genel Arama
Çeviri
Eski Arayüz
Web Arama
KELİME
     

Google Translate
KELİME
     
Dil Seçimi
»
|

İngilizce » Türkçe Yukarı
offset Dinle! {'ɒfset, 'ɔ:fset}
  • {N} bedel, karşılık, denkleştirme, dal, kol, uzantı, çıkıntı, dirsek (boru), ofset baskı
offset Dinle! {,ɒf'set}
  • {V} denkleştirmek, dengelemek, dirsek takmak (boru), dallanmak, ofset baskı yapmak
offset f. (-set) denge meydana getirmek: karşılığı ile denkleştirmek; boruya dirsek koymak; ofset usulü basmak; dallanmak.
offset i. daldırma dal, fışkırma dal, piç fidan; bir aile veya ırk kolu; bir dağ sırasının ovaya uzanan burnu; mim. duvar kalınlığının azaldığı yerde meydana gelen raf gibi düz çıkıntı; mak. engeli aşması için bir boruya konulan dirsek; ana çizgiden dikey olarak ölçülen kısa mesafe; matb. ofset usulü.
offset f. (off.set,

__ting)
1. telafi etmek, karşılamak; dengelemek.
2. ofset basmak.

i. matb. ofset.

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
offset account
  • {N} denkleştirme hesabı
B Binding Offset C Cilt Boşluğu
Job Offset İş Ofseti
offset carrier kaydırılmış taşıyıcı
offset pie slice ayrılmış dilim
Offset Stacking Ofset Yığınlama
offset stacking ayırarak yığma
page offset sayfa kaydırma
photo offset foto ofset
B Binding Offset C Cilt Boşluğu
CP Offset CP Uzaklığı
Hex Offset Onaltılı Uzaklık
Hex Offset Onaltılık Düzende Kenardan Uzaklık
Job Offset Görev Ofset
Job Offset İş Ofset
Job Offset İş Ofseti
No Offset Ofsetsiz
Offset (Hex) Kenardan Uzaklık (Onaltılık)
Offset (in hex) Kenardan Uzaklık (onaltılık düzende)
Offset (x) Uzaklık (x)

Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar Yukarı
Üst Offset Tepsisi Top Offset Tray