omur >> İngilizce <> Türkçe, İngilizce Sözlük, İngilizce Türkçe Sözlük, İngilizce Türkçe Çeviri, Online İngilizce Sözlük

Genel Arama

Çeviri

Eski Arayüz

Web Arama

Çeviri Kısayolları:

Google Translate

Türkçe » İngilizce

Yukarı

omur	{N} vertebra, spondyl

ömür	{N} life, existence, lifetime, time of life, life span, vita, race, service life
omur	anat. vertebra.
ömür	,-mrü 1. life, life-span. 2. (someone) who is amusingly odd, entertaining. ömüründe (used with a negative verb) never in all one´s life. ömüre bedel very valuable, beautiful, or excellent. ömürüne bereket! colloq. 1. Thanks a million! 2. Bravo!/Wonderful! ömürü billah colloq. 1. up until now. 2. never. ömür boyu 1. lifelong. 2. all one´s life, throughout one´s life. ömür boyu hapis cezası law life sentence. ömür çürütmek to expend or waste a vast amount of time and energy. ömür geçirmek to live, spend one´s life. ömürü oldukça as long as one lives; for the rest of one´s life. ömürler olsun! May you live long! (said by an elder person to a younger one when the latter kisses the older person´s hand as a gesture of respect). ömür sürmek to live; to live a life of ease. ömür törpüsü 1. long and exhausting business. 2. very wearisome person. ömürü uzamak to live long; to last long. ömürümün varı my darling, light of my life. ömürü vefa etmemek to die before attaining an end one has had in view.
omur	anatomi * vertebra.

Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar

Yukarı

Allah uzun ömür versin!	{INTRJ} banzai!
birinci omur	{N} atlas
bir ömür	{A} priceless
omur kayması	{N} disc: slipped disc
ömür boyu	{A} lifelong {ADV} life: for life, behavior: during good behavior, perpetuity: for perpetuity, perpetuity: to perpetuity, perpetuity: in perpetuity
ömür boyu askerlik yapan kimse	{N} lifer
ömür boyu gelir	{N} perpetuity
ömür boyu görevde kalan	{A} perpetual
ömür boyu hak vermek	{V} settle
ömür boyu hapis	{N} life sentence, lifer
ömür boyu mülkiyet hakkı	{N} life interest
ömür boyu süren	{A} lifetime
ömür boyu sürme	{N} perpetuity
ömür boyu yıllık gelir	{N} life annuity
tahmini ömür	{N} life expectancy
ömür boyu	* lifelong. * all one's life, throughout one's life.
ömür boyu hapis cezası	hukuk * life sentence.
ömür çürütmek	* to expend/waste a vast amount of time and energy.
ömür geçirmek	* to live, spend one's life.
ömür sürmek	* to live; to live a life of ease.