English » Turkish |
Top |
pillar |
{'pılər}
- {N} direk, dikme, sütun, payanda, destek, en önemli kişi
- {V} sütunlarla desteklemek
|
|
|
pillar |
i. mim. sütun, kolon; direk; dikme. |
|
pillar |
i.
f. direk, sütun; dikme, dik meye benzer şey;
f. sütunlarla tutmak veya süslemek .pillar box ing posta kutusu. Pillars of Hercules Cebelitarık boğazının iki tarafındaki yüksek kayalıklar. a pillar of society topluma dayanak olan kimse, nüfuzlu kimse .from pillar to post bir güçlükten diğer bir güçlüğe; kapı kapı (dolaşma). |
|
pillar |
pil.lar
pîl'ır
İsim, architecture
* sütun, kolon; direk; dikme. |
|
pillar |
direk, sütun; dikme, dik meye benzer şey; sütunla |
|
|
English » Turkish Indirect results |
Top |
pillar box |
{'pılərbɒks}
|
|
a pillar of society |
topluma dayanak olan kimse, nüfuzlu kimse; bir yerin eşrafından olan biri. |
|
from pillar to post |
1. bir güçlükten diğer bir güçlüğe. 2. kapı kapı (dolaşma). |
|
pillar box |
İng. (açık yerlerde bulunan umumi) posta kutusu. |
|
a pillar of society |
* topluma dayanak olan kimse, nüfuzlu kimse. |
|
from pillar to post |
* bir güçlükten diğer bir güçlüğe.
* kapı kapı (dolaşma). |
|
pillar box |
British
* posta kutusu. |
|
body front pillar |
kaporta ön takviyesi |
|
body front pillar |
kaporta ön takviyesi |
[tech.] |
|
|