refuse |
{rı'fju:z}
- {V} reddetmek, kabul etmemek, geri çevirmek, izin vermemek, ayak diremek, direnmek, karşı koymak, kaçınmak
|
|
|
refuse |
{'refju:s}
- {A} istenmeyen, işe yaramaz, döküntü, süprüntü
- {N} döküntü, kırpıntı, süprüntü, çöp, artık, atık
|
|
refuse |
f. kabul etmemek, reddetmek, geri çevirmek: He refused to see me. Beni görmeyi reddetti. The company refused our offer. Şirket teklifimizi geri çevirdi. |
|
refuse |
i. döküntü; artıklar; çöp. |
|
refuse |
(f.) kabul etmemek, reddetmek, vermemek, razı olmamak; istememek, vaz geçmek; hendek veya çitten atlamayı istememek (at). refusable (s.) reddolunur. |
|
|