İngilizce » Türkçe |
Yukarı |
regular |
{'regjələr}
- {A} olağan, sıradan, herzamanki, kurallı, normal, düzenli, düzgün, muntazam, devamlı, değişmez, inişleri ve çıkışları olmayan, mazbut, dürüst, güvenilir, kadrolu, meslekten, uzman
- {N} devamlı müşteri, müdavim, gedikli, keşiş, muvazzaf asker, meslekten olan asker, partisine bağlı üye
|
|
|
regular |
s. 1. düzenli, muntazam; kurallı, kurallara uygun. 2. düzgün. 3. normal; her zamanki. 4. devamlı (müşteri). 5. k. dili tam: a regular lie tam bir yalan. 6. k. dili -in teki: a regular idiot salağın teki. |
|
regular |
(s.), (i.) muntazam, nizamlı; kurallı, usule uygun, kaideye muvafık; (mat.) kenar ve açıları birbirine eşit; (bot.) muntazam; (ask.) nizami (asker); (i.) Katolik manastır sistemine mensup rahip, Katolik papazı; nizami asker; ABD siyasi partiye sadık olan üye. regularity (i.) intizam, nizam. regularly (z.) muntazaman, düzenli olarak. |
|
regular |
s. 1. düzenli, muntazam; kurallı, kurallara uygun. 2. düzgün. 3. normal; her zamanki. 4. devamlı (müşteri). 5. k. dili tam: a regular lie tam bir yalan. 6. k. dili -in teki: a regular idiot salağın teki. |
|
regular |
(s.), (i.) muntazam, nizamlı; kurallı, usule uygun, kaideye muvafık; (mat.) kenar ve açıları birbirine eşit; (bot.) muntazam; (ask.) nizami (asker); (i.) Katolik manastır sistemine mensup rahip, Katolik papazı; nizami asker; ABD siyasi partiye sadık olan üye. regularity (i.) intizam, nizam. regularly (z.) muntazaman, düzenli olarak. |
|
|
İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar |
Yukarı |
at regular intervals |
- {ADV} belli aralıklarla, düzenli aralarla
|
|
I need regular. |
- {PHR} normal: Normal benzin kullanıyorum.
|
|
regular doctor |
|
|
on a regular basis |
düzenli olarak, muntazaman. |
|
regular estimator |
düzenli kestirici |
|
regular expression |
kurallı ifade |
|
Regular Hyphen |
Normal Tire |
|
Regular Link |
Normal Bağlantı |
|
regular point |
düzenli nokta |
|
Regular Text |
Normal Metin |
|
regular verb |
dilb. kurallı fiil. |
|
regular verb |
dilb. kurallı fiil. |
|
the regular practice |
alışkanlık, âdet. |
|
on a regular basis |
* düzenli olarak, muntazaman. |
|
regular verb |
Dilbilgisi
* kurallı fiil. |
|
the regular practice |
* alışkanlık, âdet. |
|
as regular as |
prep.gibi düzenli:ıf.|gibi düzenli |
|
make regular |
düzenli hale getir |
|
regular army |
düzenli ordu |
|
regular payment |
düzenli ödeme |
|
|
|