• sözlük
  • dictionary
  • wörterbuch
  • çeviri
Genel Arama
Çeviri
Eski Arayüz
Web Arama
KELİME
     

Google Translate
KELİME
     
Dil Seçimi
»
|

İngilizce » Türkçe Yukarı
rock'n'roll {,rɒkən'rəʋl}
  • {N} rock'n'roll, rock
rock'n'roll rock'n'roll, rock i.

Türkçe » İngilizce Yukarı
rock'n'roll
  • {N} rock'n'roll, rock and roll

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
roll in the aisles
  • {ID} gülmekten kırılmak, gülmekten yerlere yatmak
roll bandage
  • {N} sargı bezi
barrel roll
  • {N} uçağın ekseni üzerinde tam bir devir yapması
roll in cash
  • {ID} para içinde yüzmek, çok parası olmak
Rock of Gibraltar
  • {NPR} Cebelitarık kalesi, Cebelitarık Dağı
igneous rock
  • {N} volkanik kaya
roll a log for smb.
  • {ID} arka çıkmak, destek olmak
muster roll {'mʌstərrəʋl}
  • {N} asker yoklama defteri
Plymouth Rock
  • {NPR} Plimut tavuğu
rock Dinle! {rɒk}
  • {N} kaya, kaya parçası, taş, elmas, lolipop, para, dolar, sıkıntı, belâ, değerli taş, dert
  • {V} sallamak, sallanmak, sallayarak uyutmak, sarsmak, şok etmek, zorlaştırmak, sarsılmak, şok olmak, rock yapmak (dans), ırgalamak
Rock Dinle! {rɒk}
  • {NPR} Cebelitarık kalesi, Cebelitarık Dağı
throw rock at
  • {V} taş atmak
rock and roll {,rɒkən'rəʋl}
  • {N} rock'n'roll, rock
rock bottom {,rɒk'bɒtəm}
  • {N} en düşük nokta, en aşağı düzey
rock-bottom {,rɒk'bɒtəm}
  • {A} en ucuz, en düşük
get down to rock bottom
  • {V} en düşük seviyeye inmek
rock bottom price
  • {N} en düşük fiyat, en ucuz fiyat
rock-bound
  • {A} kayalarla çevrili
rock candy
  • {N} akide şekeri
rock climbing {'rɒk,klaımıŋ}
  • {N} kayalıklara tırmanma

Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar Yukarı
bir tür rock müzik
  • {N} heavy metal
rock
  • {N} rock and roll, rock'n'roll
rock'çı
  • {N} rocker
rock yapmak (dans)
  • {V} rock
roll on deodorant
  • {N} roll-on
rock and roll rock and roll
Rock Rock
bir tür rock müzik heavy metal n.
rock yapmak (dans) rock v.
rock rock and roll, rock'n'roll n.
rock'çı rocker n.