• sözlük
  • dictionary
  • wörterbuch
  • çeviri
New Layout
Text Translation
Old Layout
Web Search
WORD
     

Google Translate
WORD
     
Language selection
»
|

English » Turkish Top
sick Hear! {sık}
  • {A} hasta, rahatsız, keyifsiz, midesi bulanmış, kusmak üzere, hasret, özlemiş, usanmış, bıkkın, soluk, bulanmış, dağınık, iğrenç, mide bulandırıcı
  • {V} yakalatmak, saldırtmak
sick s. hasta, keyifsiz; bulantılı, midesi bulanan; bezgin; hasret çeken, özleyen; of ile tiksinmiş, usanmış, bıkmış; bozuk; hastalıklı, mariz; hastaya mahsus; meşum, iğrenç. sick headache tıb. mide bulantısı ile gelen şiddetli baş ağrısı; yarım baş ağrısı. sick joke iğrenç ve ürpertici şaka. sick leave hastalık izni, tebdili hava.
sick s.
1. hasta, rahatsız.
2. ruhen hasta.

i. İng. kusmuk.

f. up İng., k. dili kusmak.
sick f. bak sic.
sick sick sîk Sıfat * hasta, rahatsız. * ruhen hasta. İsim, British * kusmuk. Fiil, British, colloquial * {up} kusmak.

English » Turkish Indirect results Top
air-sick {'eər,sık}
  • {A} uçak tutmuş
sick call
  • {V} vizite [ask.]
What can we give a sick little boy?
  • {PHR} vermek: Hasta küçük bir oğlana ne verebiliriz?
sick at heart
  • {A} kederli, üzgün
sick nursing
  • {N} hemşirelik
be sick
  • {V} hasta olmak
Do you feel sick?
  • {PHR} hasta: Hasta mısınız?
fall sick
  • {V} hastalanmak, rahatsızlanmak
feel sick
  • {V} hasta olmak, kötü hissetmek, midesi bulanmak
I am sick of it!
  • {INTRJ} bıktım!
I feel sick.
  • {PHR} rahatsız: Rahatsız hissediyorum., bulanmak: Midem bulanıyor.
make sick
  • {V} bulandırmak: mide bulandırmak, kusturmak, bulandırmak: midesini bulandırmak, iğrendirmek
pretend to be sick
  • {V} hasta numarası yapmak
the sick
  • {N} hastalar
You make me sick.
  • {PHR} hasta: Beni hasta ediyorsun.
sick bay {'sıkbeı}
  • {N} revir, gemi reviri
sick benefit {'sık,benəfıt}
  • {N} hastalık parası
sick berth
  • {N} revir, gemi reviri
sick certificate
  • {N} rapor, hastalık izni
sick headache
  • {N} yarım başağrısı, migren