sting |
{stıŋ}
- {N} iğne (arı vs.), acı söz, ısırgan otu tüyü, batma, yakma, acı, azap, sızı, ızdırap, ısırma, zehir dişi, sokma yarası, şiddet, güç, iğne
- {V} sokmak (arı vs.), ısırmak, sızlatmak, acıtmak, canını yakmak, incitmek, kırmak, sokmak, kışkırtmak, tahrik etmek, kazıklamak, içine oturmak, koymak, sızlamak, acımak, yanmak, acı olmak, acı çekmek
|
|
|
sting |
f. (stung)
i. arı gibi sokmak; iğne gibi acıtmak, batmak; canını yakmak; tahrik etmek; acımak, acı vermek, sızlamak; (argo) kazıklamak;
i. arı iğnesi, zehirli iğne; ısırgan tüyü; sokma: diken yarası; batma; dürtu, saik; iğneli söz; acı, elem, sızı. I got stung (argo) Kazıklandım stingingly
z. ciğerine işleyerek. stingless
s. dikensiz; iğnesiz; etkisiz. |
|
sting |
f. (stung) 1. (arı v.b.) sokmak: The bee stung him. Arı onu soktu. 2. (bitki) ısırmak. 3. (biber/duman) yakmak. 4. (söz) (birinin) yüreğini cızlatmak.
i. 1. (arının) soktuğu yer. 2. yanma, arı sokmasına benzeyen acı. 3. acı, acılık, yakıcılık. |
|
sting |
sting
stîng
Fiil [D] stung
* (arı v.b.) sokmak.
* (bitki) ısırmak.
* (biber, duman) yakmak.
* (söz) (birinin) yüreğini cızlatmak.
İsim
* (arının) soktuğu yer.
* yanma, arı sokmasına benzeyen acı.
* acı, acılık, yakıcılık. |
|
sting |
(stung) arı gibi sokmak; iğne gibi acıtmak, batma |
|
|