• sözlük
  • dictionary
  • wörterbuch
  • çeviri
New Layout
Text Translation
Old Layout
Web Search
WORD
     

Google Translate
WORD
     
Language selection
»
|

English » Turkish Top
suppose Hear! {sə'pəʋz}
  • {V} farzetmek, varsaymak, düşünmek, sanmak, zannetmek, tahmin etmek, saymak, olduğuna inanmak, gerektirmek, gerekmek
suppose f. zannetmek, farz etmek; doğru olduğunu kabul etmek; tasavvur etmek, düşünmek; tahmin etmek. Suppose he doesnt come. Farz edelim ki gelmedi. Ya gelmezse? Suppose we change the subject. Konuyu değiştirsek nasıl olur? He is supposed to be rich. Zengin olduğu zannediliyor. He is supposed to come. Gelmesi lâzım. I suppose so. Herhalde. The ship is supposed to arrive today. Geminin bugün gelmesi bekleniyor. Wheres that road supposed to go? Acaba o yol nereye çıkar? Youre not supposed to do that! Bunu yapmamalısınız. supposed

s. sözde, (yanlışlıkla) kabul edilen, farz edilen.supposedly

z. farz olunduğu gibi, güya.
suppose f.
1. zannetmek, sanmak: I suppose they´re in Muğla by now. Şimdi Muğla´da olduklarını zannediyorum. I suppose so. Galiba öyle. They supposed themselves to be defending democracy. Kendilerinin demokrasiyi savunduklarını zannettiler.
2. farzetmek, varsaymak: Let´s suppose that the monarchy has been abolished. Krallığın lağvedilmiş olduğunu farzedelim.
suppose sup.pose sıpoz' Fiil * zannetmek, sanmak: I suppose so. Öyle zannediyorum. * farzetmek, varsaymak.
suppose zannetmek, farz etmek; doğru olduğunu kabul etmek;

English » Turkish Indirect results Top
suppose]
1. farzetmek. varsaymak. düşünmek. sanmak. zannetmek. tahmin etmek. saymak. olduğuna inanmak. gerektirmek. gerekmek.
2. zannetmek. sanmak. varsaymak. inanmak. eğer. farzedelim. bence ... -se iyi olur.