• sözlük
  • dictionary
  • wörterbuch
  • çeviri
New Layout
Text Translation
Old Layout
Web Search
WORD
     

Google Translate
WORD
     
Language selection
»
|

English » Turkish Top
welcome Hear! {'welkəm}
  • {N} karşılama, sıcak karşılama, hoş karşılama
  • {V} hoş karşılamak, karşılamak, hoşgeldiniz demek
welcome f.

i.

s.(ünlem) iyi karşılamak, memnuniyetle karsılamak, hoş karşılamak; nezaket göstermek, samimiyet göstermek;

i. samimi karşılama, hoş karşılama; nezaket gösterme;

s. hoş karşılanan, iyi karşılanan; sevindirici, hoşa giden, rahatlatıcı, makbule geçen;( ünlem) Hoş geldiniz! Safa geldiniz! Buyurun! give one a cold welcome soğuk karşılamak. give one a warm welcome hararetle karşılamak; pişman ettirmek. He is welcome to come and go at his pleasure istediği zaman gelip gidebilir .overstay veya wear out ones welcome. fazla kalıp tadını kaçırmak, ziyaret edip bıktırmak. roll out the welcome mat. ağırlamak. welcome home ağırlama. Youre welcome Bir şey değil Rica ederim, Estağfurullah. Youre welcome to it Buyurunuz Youre welcome to try Bir deneyin isterseniz, Tecrübesi parasız. wel- comely

z. hoşça, memnuniyetle, samimiyetle. welcomeness

i. hüsnükabul, hoş karşılama, makbule geçme.
welcome f.
1. hoş karşılamak, memnuniyetle karşılamak: He welcomed the news of his son´s marriage. Oğlunun nikâh haberini hoş karşıladı.
2. (misafiri) nezaketle karşılamak.

i.
1. hoş karşılama.
2. nezaketle karşılama.

s.
1. hoş karşılanan.
2. hoşa giden.
Welcome Hoş Geldiniz
welcome wel.come wel'kım Fiil * hoş karşılamak, memnuniyetle karşılamak: He welcomed the news of his son's marriage. Oğlunun nikâh haberini hoş karşıladı. * (misafiri) nezaketle karşılamak. İsim * hoş karşılama. * nezaketle karşılama. Sıfat * hoş karşılanan. * hoşa giden.