mal >> Sözlük İngilizce Türkçe Çeviri Fransızca Almanca Rusça İspanyolca İtalyanca

mal	{N} goods, merchandise, property, possessions, holding, asset, chose, commodity, hereditament, ware

mal	1. property, possession. 2. riches, wealth; assets. 3. goods, merchandise. 4. cattle; horses; water buffaloes. 5. a herd of cattle, horses, or water buffaloes. 6. colloq. scoundrel, bastard: Onun ne mal olduğunu şimdi anladım. I now see what a bastard he really is. 7. slang pretty woman, nice piece of merchandise. 8. slang money, dough. 9. slang goods, stuff (used for legally prohibited goods). mal ayrılığı law separation of property (allowing a husband and wife to have separate estates). mal beyanı/bildirimi law statement of one´s assets. mal birliği law joint ownership of property (by a husband and wife). mal bulmuş Mağribi gibi so happy you´d think he had come into a fortune. mal canın yongasıdır. proverb If one of your possessions is damaged, you feel as if you yourself have been injured. mal canlısı overly fond of money, greedy. mal edinmek to acquire property; to acquire wealth. mal etmek 1. /ı, a/ to produce (something) at (a stated cost). 2. /ı, a/ to attribute (something) to, ascribe (something) to. 3. /ı, kendine/ to act as if (something) were (one´s) own; to appropriate (something) for (oneself) (when one has no legitimate claim to it). malın gözü colloq. 1. sly, tricky, shifty. 2. slippery character, tricky number, fox. 3. loose, promiscuous (woman). mal kaçırmak to smuggle goods over a border, engage in smuggling. mal meydanda. colloq. It´s there for all the world to see. mal müdürü see malmüdürü. mal mülk goods, property. mal mülk sahibi rich person. mal olmak /a/ 1. (for something) to cost (someone) (a certain amount). 2. to cost (someone his life): İçki hayatına mal oldu. Drink was the death of him. 3. (for something) to be accepted by, be taken up by; to capture the mind of. mal varlığı law worldly possessions/goods, estate. mal yapmak to accumulate wealth.
mal	* property, possession. * riches, wealth; assets. * goods, merchandise. * cattle; horses; water buffaloes. * a herd of cattle/horses/water buffaloes. konuşma dili * scoundrel, bastard: Onun ne mal olduğunu şimdi anladım. I now see what a bastard he really is. argo * money, dough. argo * goods, stuff [(used for legally prohibited goods).]
mal	commodity
mal	estate

Fransızca » Türkçe

/mal / adv kötü, fena; uygunsuz de mal en pis gittikçe daha kötüye être au plus mal çok ağır hasta olmak être mal avec ile arası açık olmak mal à propos yersiz, zamansız pas mal fena değil; hayli, epeyce; (pl maux) /mal (mo) / nm kötülük; ağrı, acı; hastalık, sayrılık; sıkıntı, zahmet; zarar, kayıp avoir le mal du pays yurt özlemi çekmek, yurtsamak avoir mal à -i ağrımak avoir mal à tête başı ağrımak avoir mal aux dents dişi ağrımak avoir mal à la gorge boğazı ağrımak avoir le mal de mer deniz tutmak dire du mal de aleyhinde konuşmak faire du mal à kötülük yapmak mal de la route araba tutması mal de mer deniz tutması mal du pays yurt özlemi, yurtsama maux de ventre karın ağrısı, mide ağrısı mettre à mal batırmak, berbat etmek ne voir aucun mal à -de bir kötülük görmemek; , e/mal / adj kötü, fena se faire mal bir tarafını incitmek, kendini incitmek

Türkçe » Fransızca

bien [le], gros bétail, avoir [le], fourniture [la], marchandise [la], propriéte [la], richesse [la]

Almanca » Türkçe

Mal	{N} defa, kere, kez, anıt
mal	{ADV} hele, bile, bakalım
mal	işaret, nişan, marka; kere, kez, defa; çarpı; kere, defa
Mal	e {ma:l} s işaret, marka; kez, kere, defa.
mal	bir kere

Türkçe » Almanca

mal	{N} Besitz (M), Eigentum (N), Erzeugnis (N), Gut (N), Habe (F), Sache (F), Ware (F)
mal	Artikel [der], Besitz [der], Eigentum [das], Gut [das], Habe [die], Ware [die]
mal	e Ware, s Gut, s Vermögen, s Eigentum, s Erzeugnis.
mal	Artikel	pl m
mal	Besitz	m

Türkçe » Rusça

{A} имущественный
{N} скот (M), имущество (N), собственность (F), добро (N), владение (N), достояние (N), товар (M)

İspanyolca » Türkçe

kötü; kötülük; zarar

Türkçe » İspanyolca

mercancía/f/, propiedad /f/, género /m/, inmuebla

Türkçe » İtalyanca

bene, merce, mercanzia, partita, proprietà mal sah

Osmanlıca » Türkçe

MAL	Fık: Bir kimsenin tasarrufunda bulunan kıymetli, lüzumlu şey. (Varlık, servet, para, ticaret eşyası gibi.)
MAL	f. "Süren, sürülen, sarılan, takılan" anlamlarıyla terkibler yapılmada kullanılır. (Meselâ: Pâymal: Ayak altında çiğnenen)

İspanyolca » İngilizce

{A} troubled
{ADV} badly, way: in a bad way, wrong, amiss, hardly, poorly, ill, naughtily, hardily
{N} evil, wrong, inhumanity, trouble, lot, harm, hurt, damage, disease, illness, ill, malady, cowardice, infertility

Fransızca » İngilizce

{A} untimely
{ADV} amiss
{N} evil, wrong, wrongdoing, pain, ill, ache, hurt, illness, malady, pains, disease, harm, trouble, difficulty

Almanca » İngilizce

Mal	{N} mark, brand, sign, time
mal	{ADV} times, by, once

İtalyanca » İngilizce

{N} evil, ache

İngilizce » Arapça

{N} سوء, شر, ضرر, مرض

Portekizce » İngilizce