Ottoman » Turkish |
Top |
FAKR |
İhtiyaç, yoksulluk. * Azlık, muhtaçlık. * Cenab-ı Hakk'a karşı fakrını, ihtiyacını hissetmek. * Tas: Kendisindeki
bütün her şeyin Allah'a âit olduğunu bilmek.(Gecede zulümat, nasıl nuru gösterir. Öyle de: İnsan, zaaf ve
acziyle, fakr ve hâcâtiyle, naks ve kusuru ile, bir Kadir-i Zülcelâl'in kudretini, kuvvetini, gınâsını, rahmetini
bildiriyor ve hâkezâ.. Pekçok evsâf-ı İlâhiyyeye bu suretle âyinedarlık ediyor. Hattâ hadsiz aczinde ve
nihayetsiz za'fında, hadsiz a'dasına karşı bir nokta-i istinad aramakla, vicdan daima Vâcib-ül Vücud'a bakar.
Hem nihayetsiz fakrında, nihayetsiz hâcâtı içinde, nihayetsiz maksadlara karşı bir nokta-i istimdat aramağa
mecbur olduğundan vicdan daima o noktadan bir Ganiyy-i Rahim'in dergâhına dayanır; dua ile el açar.
Demek her vicdanda şu nokta-i istinat ve nokta-i istimdat cihetinde iki küçük pencere, Kadir-i Rahim'in
bârigâh-i rahmetine açılır, her vakit onunla bakabilir. S.) |
|
|
|
Ottoman » Turkish Indirect results |
Top |
FAKR-I HÂL |
Fakirlik hâli. |
|
FAKR-I MUTLAK |
Mutlak fakirlik. Mü'min bir kulun Cenâb-ı Hakka karşı mutlak muhtaç halde olduğunu bilişi. Nihayetsiz
muhtaç olduğu Allaha (C.C.) ve emirlerine tam teslimiyyetle sığınması hâleti. |
|
FAKR-PİŞE |
f. Fakirliğe alışmış, fakirlik içinde, muhtaçlık içinde. |
|
FAKR-ÜD DEM |
Kansızlık. |
|
|
|