HAN |
f. Hükümdar. Eski Türklerde Hakan da denen devlet reisi. |
|
|
HAN |
f. Yolcuların misafir olduğu bina. Kervansaray. Otel. * Ticaret ehlinin sakin olduğu yer. |
|
HAN |
f. Yemek sofrası. Üstüne yemek konan tepsi. * Yemek, taam. * Ahçı dükkânı, lokanta. |
|
HAN |
f. Okuyan, okuyucu, çağıran manasına gelir. Meselâ: Duâ-hân $ : (Niyaz ve tazarrukârane bir tezellül ile)
duâ okuyan. |
|
|