• sözlük
  • dictionary
  • wörterbuch
  • çeviri
Genel Arama
Çeviri
Eski Arayüz
Web Arama
KELİME
     

Google Translate
KELİME
     
Dil Seçimi
»
|

Osmanlıca » Türkçe Yukarı
HARB İki veya daha çok devletin birbirleriyle siyasi alâkaları keserek silahlı kuvvetlerle çarpışmaları, vuruşmaları.
HARB (C.: Hırbân) Toy kuşunun erkeği. * Yarmak. * "Delmek" mânasına mastar.

Osmanlıca » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
BA'DEL HARB (Ba'de-l harb) Muharebeden, harpten sonra.
DÂHİYE-İ HARB Çok becerikli büyük kumandan.
DÂR-ÜL HARB (Bak: Dârülharb)
DARÜL HARB (Dâr-ül harb) Harp yeri. Müslümanlarla gayr-i müslimler arasında sulh akdedilmemiş memleket. Kâfirlerin ve onların gayr-i islâmi hükümlerinin hâkim olduğu yer. (Bak: Şeair.)
ERKÂN-I HARB Harb için yetişmiş zâbit. Kurmay subay. * Harb işlerini idare eden kumandanlar. Harb erkânı.
ESİR-İ HARB Harp esiri, harpte esir edilmiş olan.
ESNA-İ HARB Ask: Savaş anı, harb sırası, ceng zamanı, muharebe esnâsı.
HARB-GÂH f. Harp meydanı, savaş alanı, muharebe yeri.
HARB-GİR f. Harp yapan. Harpçi.
HARB-İ UMUMÎ Genel harp, umumî savaş. 1914 senesinde başlayan Birinci Cihan Harbi.
İLÂN-I HARB Savaş açma. Harb ilân etme.
MEYADİN-İ HARB Savaş meydanları. Muhârebe alanları.
MEYDAN-I HARB Savaş meydanı, muhârebe alanı, harp meydanı.