Ottoman » Turkish |
Top |
KALE |
(A, uzun okunur) Dedi. O söyledi. |
|
|
KALE |
(Bak: Kal'a) |
|
KALE |
f. Kumaş. * Ham kavun, kelek. |
|
KALE |
Söz söylemek. |
|
|
Ottoman » Turkish Indirect results |
Top |
EKULÜ KEMÂ KÂLE |
Onun söylediği gibi söylerim (meâlinde.) |
|
İÇ KALE |
t. Kale duvarlarıyla çevrilmiş şehir ve kasabaların bazılarının ortasında ve en yüksek yerinde yapılan küçük
kaleler. Bu çeşit kalelere "bâlâ hisâr" da denilirdi. Bu iç kaleler, düşmanın, surları geçmesi hâlinde veya
şehirde bir isyân çıktığı zaman, hükümdar veya kumandanın çekilip kendini müdafaa etmesi için yapılırdı. |
|
KALE-KÎLE |
Dedi-denildi şeklindeki nakiller. |
|
|
|