DAİRE-İ ÂFÂK |
Ufuklar dairesi. Çok geniş ve büyük dâire, kâinat. |
|
DAİRE-İ EHADİYET |
Allah'ın ehadiyetle tecelli ettiği dâire. (Bak: Ehadiyet) |
|
DAİRE-İ ESBAB |
Sebepler dâiresi. Sebep ve kanunların bulunduğu yer olan maddi âlem. |
|
DAİRE-İ ESMÂ |
Cenab-ı Hakk'ın isimlerinin sahası ve dairesi. |
|
DAİRE-İ İMKÂN |
Kâinat. İmkân âlemi. Mükevvenat. Mümkün olan, şartların müsait olduğu âlem. (Daire-i mümkinat da aynı
mânada kullanılır.) |
|
DAİRE-İ MÜMKİNAT |
(Bak: Daire-i imkân) |
|
DAİRE-İ RESMİYE |
Hükûmet dairesi, resmi daire. |
|
DAİRE-İ VÜCUB |
Tebeddül ve tagayyür etmeyen ve mümkinat âleminden olmayan âlemler. Esmâ ve Sıfât-ı İlâhiyye gibi. (Bak:
Vücub âlemi) |
|
DAİRE-İ VÜCUD |
Vücud ve varlık dairesi ve sahası. |
|
FÂSİD DAİRE |
Man: A yı B ile, B yi A ile ispat etmek. Bir düşünceyi isbat etmek için isbat edilmemiş başka bir düşünceyi
delil olarak kullanmak ve bunu da isbat için isbatı istenen ilk düşünceyi doğru sayıp buna delil diye
kullanmak. Yani isbat edilen ile isbat edeni birbirine delil saymak olup isabetsizdir. |
|
FASİT DAİRE |
(Bak: Fâsid daire) |
|
KUTR-U DÂİRE |
Geo: Dairenin kutru. Çap. |
|
MUHİT-İ DÂİRE |
Mat: Daire çevresi. Çember. |
|
RUB'-I DAİRE |
Dairenin dörtte biri. |
|