Ottoman » Turkish  |
Top  |
İSTİVA |
Müsavi oluş. Temasül. * İ'tidal, istikamet ve karar. * Kemalin sâbit olması. * Kaba kuşluk zamanı. *
Yükselmek, yüksek olmak. Üstün olmak. * İstila eylemek. |
|
|
|
Ottoman » Turkish Indirect results |
Top  |
HATT-I İSTİVÂ |
f. Dünyanın kuzey ve güney kutuplarına aynı uzaklıkta olduğu ve dünyayı iki müsavi parçaya böldüğü
farzedilen dâire çizgisi. * Ekvator. * Mevlevi semahânesinde, şeyhin oturduğu post ile meydan kapısı
ortasında farzolunan çizgi. |
|
İSTİVA-Yİ SİNN |
Kırk yaşlarına gelme. |
|
İŞTİVA' |
Kızarma, pişip yenecek duruma gelme. |
|
İŞTİVA-YI LAHM |
Etin kızarması. |
|
|
|