Osmanlıca » Türkçe  |
Yukarı  |
MUKADDES |
(Kuds. den) Takdis edilmiş olan. Temiz ve pâk. Noksan ve kusurdan müberra ve uzak olan. Her çeşit
noksan, ayıp ve kusurlardan münezzeh ve uzak olan. Kudsi. |
|
|
|
Osmanlıca » Türkçe İlişkili Sonuçlar |
Yukarı  |
ARZ-I MUKADDES |
Kudsi, mübarek yer. Eski peygamberlerin çok eseri bulunan Kudüs, Filistin. (Arz-ı mukaddes: Temiz yer (arz-ı
mutahher) ve mübarek yer demektir ki, Beyt-i Makdis'in bulunduğu yerdir. Vaktiyle birçok enbiyanın makarrı
olduğundan böyle tesmiye olunmuştur. Bir rivayete göre İbrahim (A.S.) Lübnan Dağına çıktığı zaman, Allah
Teâlâ: "Bak, gözün nereye kadar yetişirse orası mukaddestir ve zürriyetine mirastır." buyurmuştur. Bunun
tâyin ve tahdidinde tur yani cebel ve havalisi denilmiş. Dimeşk, Filistin ve Ürdün'ün bir kısmı denilmiş, Arz-ı
Şam da denilmiştir. Hz. Musa, Mısır'dan çıktıktan sonra Şamda iskân vadedildiği ve Beni İsrâil'in buna Arz-ı
Mevaid dedikleri de söylenmiştir. E.T.) |
|
MENŞUR-U MUKADDES |
Mukaddes ferman. (Kelime-i şehadet kastedilmektedir) |
|
|
|