Osmanlıca » Türkçe |
Yukarı |
PARE |
f. Cüz, parça. Kesinti. * Para. Kuruşun kırkta biri. * Kur'an-ı Kerim'in otuz kısmından bir kısmı, bir cüz'ü. * Sayı,
bölük. * "Parça" mânâsına gelir ve birleşik kelimeler yapılır. Meselâ: Meh-pâre $ : Ay parçası. * Güzel.
Yek-pâre $ : Tek parça, bir parça. |
|
|
|
Osmanlıca » Türkçe İlişkili Sonuçlar |
Yukarı |
ATEŞ-PARE |
f. Ateş parçası. Ateş gibi. * Mc: Çok zeki, çok akıllı. * Durup dinlenmeyen. |
|
CİĞER-PÂRE |
f. Sevgili yavru, evlâd. |
|
ELMAS-PARE |
Elmas parçası. * Mc: Çok güzel. |
|
GÜHER-PARE |
f. Mücevher parçası. |
|
HAŞEB-PARE |
f. Tahta parçası. Yonga. |
|
HAZEF-PARE |
f. Çanak çömlek parçası, kırığı. |
|
HEYZÜM-PÂRE |
f. Odun parçası. |
|
KAVS-PARE |
f. Küçük yay, küçük kavs. |
|
NEMED-PÂRE |
f. Keçe parçası. |
|
PARE-DUZ |
f. Eskici, yamacı. |
|
PARE-PARE |
f. Parça parça. |
|
ŞAHM-PARE |
f. İç yağın bir parçası. Bir kısım iç yağı. |
|
ŞEMS-PARE |
f. Güneş parçası. * Mc: Çok parlak. |
|
|
|