İngilizce » Türkçe  |
İlişkili Sonuçlar  |
Yukarı  |
seduce |
{sı'du:s}
- {V} baştan çıkarmak, tahrik etmek, ayartmak, kanına girmek, iğfal etmek
|
|
|
seduce |
f. 1. ayartmak, azdırmak, baştan çıkarmak. 2. iğfal etmek. |
|
seduce |
f. ayartmak, azdırmak, ifsat etmek, baştan çıkarmak; namusuna leke sürmek, iğfal etmek. seducement
i. iğfal, ifsat, ayartma, baştan çıkarma seducer i ayartan adam iğfal eden adam. seducible
s. baştan çıkarılabilir, azdlrılabilir, iğfal edilebilir. |
|
seduce |
f. 1. ayartmak, azdırmak, baştan çıkarmak. 2. iğfal etmek. |
|
seduce |
f. ayartmak, azdırmak, ifsat etmek, baştan çıkarmak; namusuna leke sürmek, iğfal etmek. seducement
i. iğfal, ifsat, ayartma, baştan çıkarma seducer i ayartan adam iğfal eden adam. seducible
s. baştan çıkarılabilir, azdlrılabilir, iğfal edilebilir. |
|
|
İngilizce » İngilizce  |
İlişkili Sonuçlar  |
Yukarı  |
Seduce |
To draw aside from the path of rectitude and duty in any manner; to entice to evil; to lead astray; to tempt and lead to iniquity; to corrupt. |
v. t. |
Seduce |
Specifically, to induce to surrender chastity; to debauch by means of solicitation. |
v. t. |
|
Sonuclarinin bu ekranda cikmasini istemediginiz dilleri kaldirabilirsiniz. Bunu yapmak icin Ayarlar bölümümüzü ziyaret ediniz! (Dikkat! Aradığınız kelimenin sonucunu göremeyişiniz o dili devre dışı bıraktığınızdan dolayı olabilir. Tekrar etkinleştirmek için Ayarlar'a gidiniz.)
|