İngilizce » Türkçe  |
İlişkili Sonuçlar  |
Yukarı  |
| sporadic |
{spə'rædık}
- {A} tek tük, aralıklı, ara sıra olan, arada sırada görülen
|
|
|
|
| sporadic |
s. ara sıra olan; seyrek; münferit, dağınık, ayrı. sporadically
z. ara sıra, zaman zaman. |
|
| sporadic |
s. ara sıra meydana gelen; ara sıra gözüken. |
|
| sporadic |
spo.rad.ic
spôräd'îk
Sıfat
* ara sıra meydana gelen; ara sıra gözüken. |
|
| sporadic |
ara sıra olan; seyrek; münferit, dağınık, ayrı. sp |
|
|
İngilizce » İngilizce  |
İlişkili Sonuçlar  |
Yukarı  |
| Sporadic |
Occuring singly, or apart from other things of the same kind, or in scattered instances; separate; single; as, a sporadic fireball; a sporadic case of disease; a sporadic example of a flower. |
a. |
|
Sonuclarinin bu ekranda cikmasini istemediginiz dilleri kaldirabilirsiniz. Bunu yapmak icin Ayarlar bölümümüzü ziyaret ediniz! (Dikkat! Aradığınız kelimenin sonucunu göremeyişiniz o dili devre dışı bıraktığınızdan dolayı olabilir. Tekrar etkinleştirmek için Ayarlar'a gidiniz.)
|