 İngilizce » Türkçe  |
İlişkili Sonuçlar  |
Yukarı  |
| tangible |
 {'tændʒəbəl}
- {A} somut, el: elle tutulur, gerçek, hissedilir, maddi
|
|
|
|
| tangible |
s.
1. elle dokunulur/tutulur.
2. somut. |
|
| tangible |
s. dokunulur, tutulur; anlaşılır, akla yakın, kavranabilir; gerçek; maddi; duyulur, hissedilir. tangible assets maddi kıymetler. tangiblos
i. mal, mülk, servet. tangibility, tangibleness
i. tutulabilme. tangibly
z. gerçek olarak; dokunulur halde. |
|
| tangible |
tan.gi.ble
tän'cıbıl
Sıfat
* elle dokunulur/tutulur.
* somut. |
|
| tangible |
dokunulur, tutulur; anlaşılır, akla yakın, kavrana |
|
|
| İngilizce » İngilizce |
İlişkili Sonuçlar |
Yukarı |
| Tangible |
Perceptible to the touch; tactile; palpable. |
a. |
| Tangible |
Capable of being possessed or realized; readily apprehensible by the mind; real; substantial; evident. |
a. |
|
İngilizce » Rusça  |
İlişkili Sonuçlar |
Yukarı |
| tangible |
{'tændʒəbəl}
- {A} осязаемый, ощутимый, материальный, реальный, заметный, ясный
- {N} ощутимый: нечто ощутимое, реальный: нечто реальное, осязаемый: нечто осязаемое
|
|
|
Sonuclarinin bu ekranda cikmasini istemediginiz dilleri kaldirabilirsiniz. Bunu yapmak icin Ayarlar bölümümüzü ziyaret ediniz! (Dikkat! Aradığınız kelimenin sonucunu göremeyişiniz o dili devre dışı bıraktığınızdan dolayı olabilir. Tekrar etkinleştirmek için Ayarlar'a gidiniz.) |
Ayarlar
Fransızca » Türkçe 
İngilizce Türkçe Çeviri