 Türkçe » İngilizce  |
İlişkili Sonuçlar  |
Yukarı  |
| uyku |
- {A} sleeping
- {N} sleep, rest, nap, repose, shuteye, slumber: slumbers
- {PREF} dorm-
|
|
|
|
| uyku |
|
çoc. |
| uyku |
1. sleep.
2. sleepiness, drowsiness.
uykusu açılmak/dağılmak to become fully awake.
uykusunu açmak /ın/ to drive away (someone´s) sleepiness.
uykusu ağır heavy sleeper.
uykusunu almak to have a good night´s sleep, sleep well.
uyku basmak/bastırmak /a/ suddenly to feel very sleepy.
uykusu başına vurmak/
uyku beynine sıçramak
1. to feel logy because of lack of sleep.
2. to be short-tempered owing to lack of sleep.
uykusu bölünmek for (one´s) sleep to be interrupted.
uyku çekmek to sleep a long time; to sleep deeply.
uykuya dalmak
1. to fall asleep; to doze off.
2. to stop paying attention to what is going on around one.
uyku durak chance to rest, chance to catch one´s breath, breathing spell; moment´s peace: Bende uyku durak bırakmamıştın. You didn´t give me a moment´s peace.
uykusu gelmek to feel sleepy.
uyku gözünden akmak to be very sleepy, be unable to keep one´s eyes open.
uykusu hafif (someone) who is a light sleeper.
uyku hastalığı sleeping sickness.
uyku ilacı soporific, sleep-inducing drug; sleeping pill(s).
uykusu kaçmak
1. to be unable to get to sleep.
2. to be worried, lose sleep.
uykudan kalkmak to wake up and get out of bed.
uykuda olmak
1. to be unaware of what´s going on.
2. (for a job, a matter) to be on ice for the time being; (for a job, a matter) to be hanging fire.
uyku sersemliği sleepy feeling, grogginess, loginess.
uyku tulumu
1. sleeping bag.
2. person who sleeps a lot, great sleeper.
uyku tutmamak to be unable to go to sleep.
uyku, uykunun mayasıdır. proverb The more you sleep, the sleepier you get./Sleep begets more sleep.
uykum var. I´m sleepy./I feel sleepy.
uyku vermek to make a person feel sleepy.
uykuya yatmak to go to bed (in order to sleep).
uyku zamanı bedtime, time to go to sleep. |
|
| uyku |
* sleep.
* sleepiness, drowsiness. |
|
| uyku |
repose |
|
|
Türkçe » Almanca  |
İlişkili Sonuçlar |
Yukarı |
| uyku |
- {N} Nachtruhe (F), Schlaf (M)
|
|
| uyku |
Schlaf [der], Nachtruhe [die], Schlummer [der] |
|
| uyku |
r Schlaf. |
|
| uyku |
Schlaf |
m |
| uyku |
Schlaf |
|
|
| Türkçe » Türkçe |
İlişkili Sonuçlar |
Yukarı |
| uyku |
Diş uyaranlara karşi bilincin, bütünüyle veya bir bölümünün yittigi, tepki gücünün zayifladigi ve her türlü
etkinligin büyük ölçüde azaldigi dinlenme durumu * Çevrede olup bitenin farkinda olmama, gaflet, aymazlik *
Dogada görülen sükûnet durumu |
|
|
Sonuclarinin bu ekranda cikmasini istemediginiz dilleri kaldirabilirsiniz. Bunu yapmak icin Ayarlar bölümümüzü ziyaret ediniz! (Dikkat! Aradığınız kelimenin sonucunu göremeyişiniz o dili devre dışı bıraktığınızdan dolayı olabilir. Tekrar etkinleştirmek için Ayarlar'a gidiniz.) |
Ayarlar
Osmanlıca » Türkçe 
İngilizce Türkçe Çeviri