Türkçe » İngilizce |
Yukarı |
anlaşılmaz |
- {A} incomprehensible, unintelligible, complicated, deep, fathomless, mud: clear as mud, puzzling, bottomless, Delphic, elusive, elusory, impenetrable, inapprehensible, inarticulate, inconceivable, inexplicable, inscrutable, intangible, obscure, occult, opaque, oracular, perplexed, recondite, sphinxlike, unaccountable, uncanny, vague, weird
|
|
|
anlaşılmaz |
incomprehensible, unintelligible. |
|
anlaşılmaz |
* incomprehensible, unintelligible. |
|
anlaşılmaz |
enigmatic |
|
anlaşılmaz |
enigmatical |
|
|
Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar |
Yukarı |
anlaşılmaz ayin |
|
|
anlaşılmaz biçimde |
|
|
anlaşılmaz bir şekilde |
|
|
anlaşılmaz bir şekilde konuşmak |
|
|
anlaşılmaz dil |
|
|
anlaşılmaz hale getirmek |
|
|
anlaşılmaz kimse |
|
|
anlaşılmaz konuşma |
|
|
anlaşılmaz konuşmak |
|
|
anlaşılmaz şey |
- {ID} clear: as clear as mud
- {N} puzzler, puzzlement
|
|
çabuk ve anlaşılmaz konuşma |
|
|
çabuk ve anlaşılmaz konuşmak |
- {V} jabber, splutter, sputter
|
|
hızlı ve anlaşılmaz konuşmak |
|
|
tutarsız ve anlaşılmaz konuşmak |
|
|
anlaşılmaz konuşma |
gibber |
|
anlaşılmaz söz |
gibberish |
|
anlaşılmaz şey |
enigma |
|
çabuk çabuk ve anlaşılmaz biçimde konuşmak |
gabble |
|
(konuşma) anlaşılmaz |
inarticulate |
|
anlaşılmaz konuşan |
inarticulate |
|
|
|