çift >> İngilizce <> Türkçe, İngilizce Sözlük, İngilizce Türkçe Sözlük, İngilizce Türkçe Çeviri, Online İngilizce Sözlük

Genel Arama

Çeviri

Eski Arayüz

Web Arama

Çeviri Kısayolları:

Google Translate

Türkçe » İngilizce

Yukarı

çift	{A} even, dual, double, duplicate, binary, twin, duple, conjugate, geminate {ADV} double {N} couple, pair, double, brace, yoke, duet, dyad {PREF} amphi-, bi-, ambi-, dipl-, diplo-

çift	,-ti 1. pair: bir çift ayakkabı a pair of shoes. 2. married couple. 3. pair of animals (consisting of a male and a female). 4. team (of two animals): bir çift öküz a yoke of oxen. 5. math. even (number). 6. mate, one member of a pair: Bu ayakkabının çiftini kaybettim. I´ve lost the mate for this shoe. 7. watchmaking, print. pincers. __ atış sports two shots of the starter´s pistol (used to signal a false start). __ atlı two-horse, drawn by two horses. __i bozmak to give up farming. __ camlı pencere 1. double window (i.e. one fitted with a storm window). 2. double-glazed window. __ çift in pairs, by pairs. __ çubuk farming implements. __ çubuk sahibi 1. farm owner. 2. (someone) who owns a farm. __ dikiş 1. double seam. 2. slang repeater (of a class). 3. slang repeating a class. __ dirsek U-joint. __ düğmeli/önlü double-breasted. __e gitmek to go out to plow. __ görme double vision, diplopia. __ görmek 1. to see double. 2. colloq. to be drunk. __ hatlı rail. double-track. __ kanatlı kapı double door. __ kanatlı pencere casement window (consisting of two sashes). __ karinalı naut. double-keeled. __e koşmak /ı/ to hitch (an animal) to a plow team. __ motorlu twin-engine. __ sürmek to plow. __ sütun print. double column. __ taraflı defter tutma double-entry bookkeeping. __ zamanı plowing time.
çift	çift{i} * pair: bir çift ayakkabı a pair of shoes. * married couple. * pair of animals (consisting of a male and a female). * team (of two animals): bir çift öküz a yoke of oxen. matematik * even (number). * mate, one member of a pair.
çift	couple of
çift	couples of

Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar

Yukarı

birbirine bağlı yaşlı çift	{N} Darby and Joan
birbirine uygun çift	{N} well-matched: a well-matched couple
bir çift	{ADV} pair: a pair of
Çift kişilik odamız kalmadı.	{PHR} double: There are no double rooms left.
çift anlamlı	{A} double-barreled, double-barrelled [Brit.], double meaning
çift anlamlı kullanma	{N} syllepsis
çift anlamlılık	{N} doubleness
çift anlamlı olarak	{ADV} ironically
çift anlamlı söz	{N} double entendre, double meaning
çift aralıklı	{A} double-spaced
çift biçimli	{A} dimorphic, dimorphous
çift biçimlilik	{N} dimorphism
çift cinsiyetli	{A} androgynous {N} hermaphrodite
çift direkli Hollanda balıkçı gemisi	{N} dogger
çift düğmeli	{N} double breasted
çift fazlı	{A} diphase
çift görmek	{V} double: see double
çift hece	{N} disyllable
çift kabuklu yumuşakça	{N} bivalve
çift kanallı (ses bandı)	{A} twin track