üstün >> İngilizce <> Türkçe, İngilizce Sözlük, İngilizce Türkçe Sözlük, İngilizce Türkçe Çeviri, Online İngilizce Sözlük

Genel Arama

Çeviri

Eski Arayüz

Web Arama

Çeviri Kısayolları:

Google Translate

Türkçe » İngilizce

Yukarı

üstün	{A} ascendant, ascendent, choice, distingue, excellent, extra, golden, high, pre-eminencent, predominant, preponderant, super, super-duty, superior, transcendent, unsurpassed, up {PREF} hyper-, super-, supra- {PREP} above, atop, atop of, over

üstün	superior; superlative; outstanding. üstün gelmek 1. to come out on top, be victorious. 2. /dan/ to be superior to, be better than. üstün tutmak /ı/ to regard (someone, something) as superior.
üstün	the vowel point in Arabic script indicating an a.
üstün	* superior; superlative; outstanding.
üstün	paramount

Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar

Yukarı

diğerlerinden üstün	{A} all-time
en üstün	{A} supreme, superlative, highest
en üstün derece	{N} superlative
en üstün düzeyde	{ADV} pitch: at concert pitch
güzelliği en üstün değer sayan kimse	{N} aesthete [Brit.], esthete
kat kat üstün	{A} street: streets ahead of
sayıca üstün	{A} superior in number
sayıca üstün olmak	{V} outnumber
üstün başarı	{N} eclat, exploit, feat
üstün gelmek	{ID} drop: have the drop on {V} outbalance, outbrave, outmatch, outrival
üstün gelmek (boks)	{V} outbox
üstün görev	{A} super-duty
üstün görmek	{V} look up
üstün ırk	{N} superrace
üstün kâlite	{N} quality: high quality, supereminence, superior quality
üstün kâliteli	{A} first-rate, hunky-dory, high-grade {N} choice quality
üstün kimse	{N} better, superior
üstün niteliklere sahip kimse	{N} champion
üstün nitelikli	{A} de luxe
üstün olan	{A} surpassing