BERÂET-İ ZİMMET |
Zimmetinde birşey olmayış, suçsuzluk. |
|
DÂR-I ZİMMET |
Müslümanların, ahid ve emânını ve himayesini kabul etmiş oldukları; gayr-i müslimlere mahsus yerler. |
|
EHL-İ ZİMMET |
İslâm Devletinin tâbiiyetinden olan Hıristiyanlar. İslâm Devleti tarafından korunan müslümandan başka
kimse. Zimmi. |
|
FARÎZA-İ ZİMMET |
Yapılması mutlaka boynumuza borç olan vazife. |
|
ZİMMET |
Himayeyi te'min eden ittifak. * Borç. * Alâkalı. * Uhde. * Vicdan. * Mes'uliyet. * Üst. Üstte olan şey. * Koruma
zorunda kalma. |
|
ZİMMET-DÂR |
f. Hazine sâhibi. Vergiyi alan, toplayan. Alacaklı. |
|