AMUZ |
f. Öğretmek mastarının emir kökü. |
|
BED-ÂMUZ |
f. Kötülük, fenalık öğrenmiş. * Fenalık, kötülük öğreten. |
|
EDEB-AMUZ |
Edeb öğreten. |
|
HIRED-ÂMUZ |
Öğreten, öğretici, muallim. |
|
HİKMET-AMUZ |
f. Hikmetli. * Hikmet öğreten. |
|
HİRED-AMUZ |
f. Öğretmen, muallim. |
|
NEV-AMUZ |
f. Acemi. Yeni alışan. |
|
SEBAK |
(C.: Esbâk) Ders. * Yarış. * Koşu yapanların aralarında koydukları ödül. |
|
SEBAK-DAŞ |
f. Ders arkadaşı. |
|
SEBAK-GÂH |
f. Ders öğrenilen yer. Mekteb, medrese. |
|
SEBAK-HÂN |
f. Ders okuyan, talebe. |
|
ŞEBAK |
Şehvet galip olup cimaa çok hırslı olmak. * Koyu karanlık. |
|
|