Turkish » English  |
Indirect results  |
Top  |
paralel |
- {A} parallel, collateral, equidistant
- {N} parallel, latitude
|
|
|
paralel |
1. parallel. 2. sports parallel bars.
paralel arabirim comp. parallel interface.
paralel bar sports parallel bars.
paralel port/kapı comp. parallel port. |
|
paralel |
* parallel.
spor
* parallel bars. |
|
paralel |
parallel |
|
paralel |
shunt |
|
|
Turkish » German  |
Indirect results  |
Top  |
paralel |
- {A} gleichlaufend, gleichläufig, parallel
|
|
paralel |
parallel |
|
paralel |
parallel; e Parallele. |
|
paralel |
Parallele |
f (mat.) |
paralel |
Parallelen |
(mat.) |
|
Turkish » Turkish  |
Indirect results  |
Top  |
paralel |
Yan yana ve birbirini kesmeden, birbirine kavuşmadan uzanip giden (şeyler), koşut, muvazi * Yer küresi
üzerinde çizildiği var sayılan, ekvatora paralel çemberlerden her biri * Bir dönel yüzeyin, eksene dik bir
düzlemle kesiti |
|
|
Ottoman » Turkish  |
Indirect results  |
Top  |
PARALEL |
Yun. Müvazi. * Geo: Bütün noktaları birbirinden aynı uzaklıkta olan çizgi veya hat, düzlük, satıh. |
|
|
Sonuclarinin bu ekranda cikmasini istemediginiz dilleri kaldirabilirsiniz. Bunu yapmak icin Ayarlar bölümümüzü ziyaret ediniz! (Dikkat! Aradığınız kelimenin sonucunu göremeyişiniz o dili devre dışı bıraktığınızdan dolayı olabilir. Tekrar etkinleştirmek için Ayarlar'a gidiniz.)
|