Fransızca » Türkçe  |
Yukarı  |
| bouche |
/buş / nf ağız faire la petite bouche beğenmez görünmek, ağız yapmak faire venir l'eau à la bouche ağız sulandırmak avoir le coeur sur la bouche gerçeği söylemek bouche close ağız açmamak, hiç söylememek provisions de bouche yiyecekler, azık |
|
|
|
| bouché |
, e/buşe / adj kapalı; tıkalı; mec. kalın kafalı, aptal avoir le nez bouché burnu tıkalı olmak |
|
|
Fransızca » Türkçe İlişkili Sonuçlar |
Yukarı  |
| bouche-trou |
/buştru / nm boşluk dolduran şey |
|
| avoir la bouche/langue pâteuse |
ağzı yapış yapış olmak |
|
| avoir le coeur sur la bouche |
gerçeği söylemek |
|
| avoir le nez bouché |
burnu tıkalı olmak |
|
| bouche à feu |
ateşli silah |
|
| bouche close |
ağız açmamak, hiç söylememek |
|
| bouche-trou |
[le] boşluk dolduran şey |
|
| cavité de la bouche |
ağız boşluğu |
|
| faire la petite bouche |
beğenmez görünmek, ağız yapmak |
|
| faire venir l'eau à la bouche |
ağız sulandırmak |
|
| provisions de bouche |
yiyecekler, azık |
|
| rester bouche bée |
ağzı açık kalmak |
|
| se rincer la bouche |
ağzını çalkalamak |
|
|
|